Buz’u beğenmeyip, Dani ile devam ederse seriyi okumayacağını söyleyen ve seriyi bu hale getiren kim varsa alacağı olsun.
Sırf para kaybetmemek için bitirdiği hikayeyi uzatan, şu noktaya getiren yazara da yazıklar olsun. Sürekli araya giren alakasız ve gereksiz karakterler, boş yere uzayan olaylar... İnanın ben de diğerlerinin aksine Dani ve Ryodan olmasa devam etmezdim. Baştan beri Barrons- Mac ilişkisinin merkezindeki erkek egemen- küçümseyici alfa erkek temalı gidişatı çok da etkileyici bulmamıştım. Benim sevdiğim şey kurgu ve her şeye rağmen Mac’in sevdiği ve istediği şeylerden ödün vermemiş olmasıydı. Kızdaki inatçılığı ve bilinen güçlü kadın karakterlere inat çizgisini korumasını; herkes onu ezmeye çalışırken dahi geri adım atmamasını seviyordum. Barrons’u değil, Mac’i seviyordum. Dani ve Ryodan ikilisinde ise kimyayı, denkliği ve meydan okumayı; aralarında gözle görülür biçimde çakan kıvılcımları seviyorum. Başa baş bir liderlik mücadelesi var onlarda. Denklik var, kibirleri bile denk. Bu benim aşk tanımıma daha çok uyuyor ve taraf seçmem gerekiyorsa daima Ryodan ve Barrons’u seçiyorum. Bu zamana karar Mac ile Barrons’u okudum. Artık Ryodan ve Dani ağırlıkta olsun istiyorum, çok mu? Neden halen eski olaylar gündeme geliyor, neden şu Mac işe Barrons bir türlü huzur bulamıyor. Hayır artık aralarında gerilim de yok. Bu beni sıkıyor. İtiraf edeyim ki çoğu yeri de atlaya atlaya gittim. Sırf serinin eski hali ve Ryodan ve Dani için bu puanları veriyorum. Keşke böyle devam edeceğine hiç etmeseydi.