Ne biliyordu ki? Acının gölgesini, kırmızı rengini, titrek yankısını.
Gerçek şeyi bilmiyordu, alevini, ürpertisini, ani sıcaklığını, bedenin sözsüz şaşkınlığını.
Seni kurtarmak, yeniden dünyaya döndürmek, parçalanmış zavallı kemiklerini birleştirip seni bir araya getirmek istedim. Ama tek becerdiğim ölümünü hızlandırmak oldu.