Grek Seyyahı Priskos'a Göre Avrupa Hunları

Atilla'nın Sarayı'nda Bir Romalı

Ali Ahmetbeyoğlu

En Yeni Atilla'nın Sarayı'nda Bir Romalı Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Atilla'nın Sarayı'nda Bir Romalı sözleri ve alıntılarını, en yeni Atilla'nın Sarayı'nda Bir Romalı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Seyahatname
Priskos, eserinde, Avrupa Hunları'ndan bahsederken çoğu kez İskit ve Barbar tabirlerini kullanmıştır. Bu onun eski Grek ananesinden kurtulamadığını göstermektedir. Zira çok daha evvelki devirlerden beri Grekler, kendi dışında olan milletleri Barbar ve İskit, yaşadıkları coğrafi sahayı da İskitya olarak adlandırmışlardır...
Sayfa 16 - Çevirmenin yorumu...Kitabı okudu
“Theodosius ve Attila’nın parlak ve asil babalarının oğulları olduğunu ve onun kendi babası Mundiuchus’dan aldığı soyluluğu muhafaza ettiğini fakat Theodosius’un babasından aldığı asilliği kaybettiğini, çünkü kendisine haraç ödediği için köle durumuna düştüğünü,bundan dolayı efendisine suikast hazırlayan bu kölenin doğru davranmadığını, kendisinin de Hadım kendisine teslim edilene kadar ona köle ismiyle hitap etmekten vazgeçmeyeceğini” söylemesini emretti.
Reklam
Peki neden yapılıyordu bu şiddetli savaşlar? İnsanların birbirlerine silâhlarla saldırmalarına sebep olan bu nefret nereden kaynaklanıyordu? İnsanların sadece liderleri için yaşadıkları bilinen bir gerçektir ve bir tek bu liderin sözüyle binlerce insan savaşıyor. Sonuçta yüzyıllar boyunca tabiatın yarattığı güzellikler bir anda yok olup gidiyor.
Bize ve diğer "barbarlara" çok tatlı ve leziz yemekler getirildi. Diğer iskitlere ve bize gümüş tabaklarda, Attila’ya ise tahta tabakta et getirmişlerdi. Her cihette mutedil ve kanaatkar idi. Misafirlere altın ve gümüş kadehler verildiği halde "O"nun kadehi tahtadan idi. Sırtındaki elbiseleri, ayakkabıları, kılıcının kabzası, kılıfı ve atının takımları askerlerininkinden hiç de farklı değildi.
Gerçekten Romalılar, her şeyde Attila'nın sözünü dinliyorlardı. Onun talimatlarını bir efendinin emirleri gibi telakki ediyorlardı.
#aliahmetbeyoğluKitabı okudu
Peki neden yapılıyordu bu şiddetli savaşlar? İnsanların birbirlerine silâhlarla saldırmalarına sebep olan bu nefret nereden kaynaklanıyordu? İnsanların sadece liderleri için yaşadıkları bilinen bir gerçektir ve bir tek bu liderin sözüyle binlerce insan savaşıyor. Sonuçta yüzyıllar boyunca tabiatın yarattığı güzellikler bir anda yok olup gidiyor.
Reklam
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.