-"Onu neden öldürdün?" diye sordu arka koltuktaki polis.
-" Kendi istedi."
...
-" Tek nedenin bu mu?" diye sordu arka koltuktaki polis.
-" Atları da vururlar," dedim.
"Sizler açık saçık kitaplar okumak, bayağı hikayeler anlatmak için tuvalete kapanan, sonra da dışarı çıkıp insanların zevkinin içine eden kaltaklardansınız."
"Sizi dinlemeyi reddediyorum. Ben saygıdeğer bir kadınım. Ben din öğretmeniyim."
Bana asıl tuhaf gelen, insanların yaşama o kadar önem verip, ölümü hiç takmaması. O büyük bilim adamları hayatı uzatmak için o kadar uğraşacakları yerde, neden daha mutlu bir şekilde ölmenin yolunu bulmaya çalışmazlar ki sanki?
"Sizler, açık saçık kitaplar okumak, bayağı hikayeler anlatmak için tuvalete kapanan, sonra da dışarı çıkıp insanların zevkinin içine eden kaltaklardansınız."