Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

2012 Nisan

Atlas - Sayı 229

Atlas Dergisi

Atlas - Sayı 229 Sözleri ve Alıntıları

Atlas - Sayı 229 sözleri ve alıntılarını, Atlas - Sayı 229 kitap alıntılarını, Atlas - Sayı 229 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Selge: Doğal Kale Günümüzde Antalya’nın Zerk (Altınkaya) köyünde bulunan Selge antik kenti, ulaşımı zor bir konumda bulunmasından dolayı, günümüze iyi durumda kalmış kalıntılarıyla ziyaretçilerini etkiler. Strabon, “Selgeliler kentin doğal korunmasından Ötürü ne eskiden, ne de daha sonraları, hiçbir zaman başkalarına boyun eğmemiş ve sahip oldukları toprakların nimetlerinden hiç rahatsız edilmeden yararlanmışlardır" der. Selgeliler için, özellikle Hellenistik dönemde yaşanan en büyük tehlike, hiç kuşkusuz Büyük İskender’in seferidir. Ancak, birçok kentin aksine. Selgeliler kendilerinden beklenmeyecek şekilde İskender’e dostça davranmış, kendisi tam Termessos önündeyken, ona elçiler yollayarak Sagalassos üzerinden Phvrgia’ya kestirme bir yol önermişlerdir. Selgelilerin İskender’e olan bu dostça tutumları, onların Termessosa karşı geleneksel düşmanlıklarının bir parçası olarak yorumlanır. Olasılıkla İskender’in Termessos’a düzenleyeceği saldırıda görev almayı amaçlamışlar; ancak İskender'in seferden vazgeçmesi üzerine, bu kestirme yolu önermiş olmalıdırlar. Antikçağdaki zenginliklerine karşın Selgelilerin Pamphylia ve Termessos üzerindeki istilacı emelleri son derece açıktır.
Madagaskar'ın doğu kesiminde eşsiz bir biyolojik çeşitlilik ve bitki örtüsü barındıran Vohimana, ormanlar ve yüksek yaylalar arasında koridor oluşturan özel bir bölge. Afrika kıtasından 125 milyon yıl önce ayrılan Madagaskar’da yetişen bitkilerin yüzde 80’i adaya özgü ve başka hiçbir yerde bulunmuyor. Vohimana ormanı da bu zenginlikten payını fazlasıyla alıyor. Yöre bu özelliğiyle, bitkileri ve geleneksel kullanım amaçlarını araştıran Chanel Araştırına Merkezinin de ilgi odağı oldu. Ama bu görkemli doğa mirası ne yazık kı tehdit altında. Ormanın bazı kısımlarında çok az ağaç kalmış ve bitki örtüsü seyrekleşmiş durumda. Hektarlarsa alan herhangi bir bitkinin yetişe-meyeceği kırınızı tozlarla kaplı. Bunun nedeni yıllardır süren, ormanda yangınların çıkmasına ve toprağın kuraklaşmasına sebep olan yanlış tarım uygulamaları. Vohimana ormanı olarak bilinen alan 1960 ve 2000 yıllan arasında neredeyse yarıya indi. Chanel, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte 2009'dan beri bu alanda çalışmalar yapıyor ve ormanın gelişmesi için çalışıyor, bölge sakinleri için eğitim ve sağlık projeleri geliştiriliyor. Risklerin ortadan kaldırılması ve toprağın üst tabakasının eski verimliliğine kavuşabilmesi için yıllar gerekli. İlk adım ise bölge sakinlerini bilinçlendirmek ve yeni bir ağaçlandırma projesi başlatmak.
Reklam
Bal Nasıl Elde Edilir? Anlar bitkilerden topladıkları nektar ve salgılardan bal yapmayı evrim safhalarında öğrendiler. Bal nektar olarak bilinen, kolay bozulan ince tatlı sıvının, arıların vücutlarından salgıladıkları birtakım enzimlerle işlenmesi sonucu, dayanıklı, yoğun ve yüksek besin değeri içeren bir gıda maddesine dönüştürülmesi ile elde edilir. Tarlacı an kovana getirdiği balı ilk boş bulduğu peteğe bırakır ve tekrar nektar toplamak için kovan dışına çıkar. Petek gözüne konulan bal, kovan içi hizmeti yapan arılar tarafından alınıp ballıktaki peteklere taşınır. Ballıktaki peteklere konulan yan olgunlaşmış bal, anlar tarafından suyu uçurulup olgunlaştırılır. Bal konulan petek gözleri, balın suyunun uçurulup olgunlaştırmasından sonra balmumu salgılayan anlar tarafından kapatılır ve hazır hale gelmiş olur.
Anadolu’da yerli ve gezgin arıcılığın tarihi çok öncelere uzanıyor. İlk çağlarda kütük ve saz gibi malzemelerden yapılan kovanların benzerlerine günümüzde hâlâ Anadolu’da rastlanıyor. Boğazköy'de bulunan İÖ 1300’lü yıllara ait bir yazıtta da arı hırsızlarına uygulanan ağır cezalar anlatılıyor. Gezgin arıcılar ise eski zamanlarda at, eşek ya da deve sırtında sepet kovanlarım taşır; yolculuğa çoğunlukla gece çıkarlardı. Buğun hâlâ az sayıda da olsa bu geleneksel yöntemler Anadolu'da devam esliyor.
Bal yollarında çiçeklerin rotasını izleyenlere "gezgin arıcı" deniyor. Aslında bunlar her yıl tekrarlanan büyük bir göç öyküsü yazıyor. Nisan ayında, Akdeniz’in mis gibi kokan portakal bahçelerinde başlayıp Türkiye’nin her yanına yayılan ve Akdeniz'de çam ormanlarında sona eren bir öykü bu. Tarım. Gıda ve Hayvancılık Bakanlığının istatistiklerine göre Türkiye’de arıcı sayısı 50 binin üzerinde ve bunun yaklaşık 35 bini gezgin arıcı. On binlerce insanın ve kamyonlara yüklenmiş yüzlerce kovanın bin bir renk ve kokuyla süslü ama hasret, yorgunluk ve zorlu doğa koşullarıyla mücadele içinde geçen bu dramatik serüvenleri sıcaklığın seyrine göre değişiyor; adım adım sahilden iç kesimlere, eteklerden doruklara, güneyden kuzeye, batıdan doğuya ve çiçekten çiçeğe doğru ilerliyor ve eylül-kasım arasında sona eriyor.
Kokusu ve Tadı Neden Farklı? Balların tat, koku ve renkleri, üretim yerlerine ve elde edildikleri bitkilerin cinsine göre değişebilmektedir. Ayrıca aynı yörede ya da aynı bitkiden elde edilen ballarda bile mevsimsel değişiklik olabilmektedir. Balın içerisine giren her çiçeğin nektarının kendisine özgü tat, koku ve rengi vardır. Tüm bu değişkenler tamamen doğal bir ürün olan bala yansımaktadır.
Reklam
Arı ve Ayçiçeği Trakya’da çok geniş alanlara ekilen ayçiçekleri yaklaşık iki hafta çiçekte kalır. Büyük bir nektar kaynağıdır onlar. Ayçiçeği tarlalarının dibine bırakılan kovanlardan çıkan arılar çiçeklere kolay eritebildiği ve bol nektar bulduğu için kısa zamanda kovanları balla doldurur. Yaklaşık bir dönüm ayçiçeği tarlasından 5 kilogram bal alınır. Anlar bir yandan topladıkları balla arıcıların yüzünü güldürürken, bir yandan da çiçeklerin döllenmesini sağlayarak (polinasyon etkisi) tarla sahiplerine de çok büyük faydalar verirler. Bir ayçiçeği tartısının yaklaşık yüzde 80’i balarıları tarafından döllenir. Baş ta buğday ve mısır olmak üzere, buğdaygiller ve daha pek çok başka bitkide tozlaşma rüzgâr yardımıyla gerçekleşir. Fakat elma, armut, şeftali, kayısı, vişne, kiraz gibi meyve ağaçlarında; yonca, korunga, çayır üçgülü, ak üçgül, fiğ gibi yem bitkilerinde; ayçiçeği, aspir, kolza, pamuk, şeker pancarı gibi endüstri bitkilerinde; kavun, karpuz, kabak gibi sebzelerde ve daha birçok kültür bitkisi ve çok sayıdaki yabani bitkilerin tozlaşmasında anlara mutlak ihtiyaç vardır. Hatta birçok bitkide arılar olmaksızın tohum bağlama hemen hemen hiç olmaz.
Bilimsel araştırmalar kalbin kan pompalayan bir organdan çok öte olduğunu gösteriyor, insan vücudunda en güçlü ritmik elektromanyetik alan kalbinki. Kalbin manyetik alanı, beyninkinden 5 bin kat daha güçlü ve bazı cihazlarla bedenin 4 metre ötesine kadar tespit edilebiliyor. Her hücreyi kaplıyor; her yöne doğru yayılıyor. Yaklaşık 20 yıldır kalp ve beyin arasındaki iletişimi inceleyen HeartMath Enstitüsü, kalbin elektromanyetik alanındaki bilgiyi, başka bir deyişle kodlamadı anlamaya çalışıyor. HeartMath Enstitüsü sevgi, takdir, merhamet gibi olumlu duyguların, kalbimizin çok farklı bir mesaj oluşturmasına neden oldu-günü keşfetti. Her kalp atışı arasındaki süre, dinamik ve kompleks bir tarzda değişiyor. Olumlu duygular hissettiğimizde. birbirini izleyen kalp atışları arasındaki sürelerin değişkenliği çok düzenli hale geliyor ve bu değişim kalbin elektromanyetik alanına yansıyor. Bilim insanları bu durumu kalp ritmi düzenliliği (heart coherence) olarak adlandırıyor.
Alırken Nelere Dikkat Etmeli? Marka sorgulayın: Balın kalitesini tadarak ya da başka herhangi bir duyusal özelliğinden anlamak mümkün değildir. Bu nedenle marka bal alın ama markayı da sorgulayın. Aldığınız balın yıllar içerisinde kalitesini kanıtlamış, güvenilir bir markası olmasına, üründe parti numarası, dolum tarihi, son kullanma tarihi, firma adı, adresi, telefonu gibi ürün ve firma kimliğini açıkça belli eden ibarelerin bulunmasına ve kapakta garanti bandı olmasına dikkat ediniz. Etiketi iyice inceleyin: “Doğal bal’ sadece Türk Gıda Kodeksi Bal Tebliğine uygun olarak satışa sunulabilir. Ancak bal olmadığı halde isminde bal geçen bazı ürünler "Bal Aromalı Şurup" adı altında satışa sunulabilmektedir ve bu durum etiketlerinde kolayca okunacak formatta belirtilmemektedir. Bu ürünleri bal zannederek almamak için etiketi iyice okuyunuz.
İnsan, kendisi dâhil, canlı bir varlığın iş görmesine tahammül edemiyor a okur! İstiyor ki makineler yaşamın yerim alsın, her şey tekniğe dönüşsün. Genleriyle oynasın, mısırlar, soyalar, buğdaylar da tekniğe dönüşsün. Belki de ölümden çok korktuğu için yaşama haset duyuyor, yaşamın taklidini yapıyor. Teknik insan, evcilleştirdiği hayvanı da yaşamından kovduğunda, yalnızca elektrikle veya benzinle çalışan o kusursuz dünyasında kendisini büsbütün tek başına bulmayacak. Diyeceksin ki, ayağa kalkıp yürüdüğü için insan olduğunu artık unutmuş bir nesiliz. Yürüdüğümüz, surece yaşayacağımızı da unuttuk. Heybeliada'da beş dakika yakınlıktaki okula, çocuklar servisle gönderiliyor. Belli ki merkezi bir zorunluluk. Merkezin gücüne bakın siz! Yürümeyen çocuklar nasıl yaşayacak?
Reklam
Çiçeklerin Yurdu Doğu Anadolu Türkiye’nin yayla çiçeklerinden en fazla ve en iyi balın üretildiği bölge ise Doğu Anadolu’dur. Ortalama 1500 metre ile Türkiye’nin en yüksek bölgesidir. Çok sayıdaki dağ ve sıradağların yer aldığı bölgede, çiçekli bitkilerin tüm bahar ve yaz boyunca açabileceği uygun koşullar bulunuyor. Yaylaları ve çayırlıkları inanılmaz güzellik ve zenginlikte çiçeklerle kaplı Doğu Anadolu dağlarında aylarca bal üretilebiliyor. Haziran ayıyla birlikte de Akdenizlisi, Trakyalısı, Egelisi, yani Türkiye'nin her yanından arıcılar en iyi çiçek ballarından paylarını alabilmek için bölgeye geliyor. Dağlık yapısı dolayısıyla tarıma uygun sahalar az olması ve diğer insan faaliyetlerine elverişsizliği ekolojik bal üretimi için eşsiz bir ortam oluşturuyor.
Hangisi Daha Kalitelidir? Balların kalitesi, hilesiz ve kalıntısız olmalarıyla ilgilidir. Çiçek balı veya çam balı daha kalitelidir şeklindeki bir yaklaşım yanlıştır. Balın tadı, kokusu veya rengine bakarak kalite kriteri belirlemek doğru değildir. Balın kalitesi yani tamamen doğal ve sağlıklı olup olmadığı, sadece laboratuvar analizleri ile tespit edilebilir.
Doğal Bal Nedir? Şekerli ballar anların şeker şurubuyla beslenmeleri neticesinde elde edilen ballardır. An, balı çiçeğin nektarından değil, hemen kovanın önüne konmuş olan şekerden imal eder. Bu şekilde üretilen ballar, doğanın ve çiçeklerin özünü, sağlığını taşımaz ve bal adı altında satışa sunulamaz. Yapay ballar ise şeker şuruplarına aroma ve boya ilavesi ile üretilen ürünlerdir. Bunların yanı sıra bir de doğal ballara çeşitli şeker şurupları, su, nişasta vs. katılarak yapılan hile yöntemleri vardır. Doğal bal anların, çiçeklerin özlerinden yani nektarlarından elde ettiği, direkt ve yalnız doğadan gelen baldır. Balda hile olup olmadığını sadece balın tadından, kokusundan ya da görüntüsünden anlamak mümkün değildir. Tek yöntem balın yapısının analiz edilmesidir.
Bal Çeşitleri Nelerdir? Bal elde ediliş kaynaklarına göre çiçek bak ve salgı bak olarak, elde ediliş şekillerine göre de petekli bal, süzme bal ve pres balı olarak sınıflandırılabilir. Balın hammaddesi nektardır ve dünyada üretilen balın büyük bir kısmının nektarı, çiçeklerden gelmektedir. Ancak bir miktar bal da çiçek olmayan kaynaklardan elde edilir, örneğin salgı bak bu şekilde üretilmektedir. Salgı da yine bitki kaynaklı bir sıvıdır ancak çiçekle ilgisi yoktur.
Bal Besleyici midir? Vücudumuzun vitaminler, enzimler, mineraller, aminoa-sitler ve daha pek çok yaşamsal değerde diğer pek çok elemente ihtiyacı vardır. Bal, bunların pek çoğunu içerir ve bu, balı, diğer şekerli ürünlerden ayıran en önemli özelliktir. Bu demektir ki bal, binlerce çiçeğin, bitkinin besleyici değerlerini ve şifasını taşıyor. Kişinin beslenme ve enerji ihtiyacına büyük ölçüde katkı sağlıyor. 100 gram balda, yaklaşık 305 kalori vardır, öte yandan bal antioksidan ve anti bakteriyel özelliğiyle, vücudun direncini güçlendirir. Sağlığı korumaya yardımcı olur.
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.