Autour de Ton Cou

Chimamanda Ngozi Adichie

Autour de Ton Cou Sözleri ve Alıntıları

Autour de Ton Cou sözleri ve alıntılarını, Autour de Ton Cou kitap alıntılarını, Autour de Ton Cou en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nnedi’nin hangi yöne koştuğunu bilmeden, koşarken durup karşısına çıkan, koşturma içinde annelerini kaybetmiş şaşkın bakışlı çocuklardan birisini alıp almaması gerektiğini bilmeden, kimin kim olduğunu, kimin kimi öldürdüğünü bilmeden körü körüne koştuğu sokaklar.
Reklam
Nnedi'nin kakao kahvesi gözlerinin ışıldadığını, dudaklarını hızlıca oynatarak ayaklanmaların uzay boşluğunda oluşmadığını, din ve etnik kökenin sıklıkla siyasileştirildiğini, çünkü yönetilen açlar birbirini öldürdüğü sürece, yönetenin güvende olduğunu anlattığını hayal ediyor.
“Burada teyzemizle yalnızca bir hafta geçirdik, daha önce Kano’ya hiç gelmemiştik bile,” diyor Chika ve şunu hissettiğini fark ediyor; o ve kız kardeşi ayaklanmadan etkilenmemeli. Bu tür ayaklanmalar, onun gazetelerde okuduğu şeylerdi. Bu tür ayaklanmalar, başka insanların başına gelen şeylerdi.
[...] bacakları olmayan birine ayakkabısızlıktan şikâyet etmek olmazdı.
"İnançlı ol" demek, uzun boylu ve biçimli ol demek gibiydi. O da uzun boylu ve biçimli olmak isterdi ama tabii ki öyle değildi; kısa boyluydu ve poposu düzdü ve karnının alt tarafındaki o inatçı, yumuşak bölüm, giydiği sıkı kumaşlı korseye rağmen pörtlüyordu. Bunu söylediğinde Peder Patrick gülmüştü. " 'İnançlı ol' demek, uzun boylu ve biçimli ol demek gibi değildir. Daha çok, pörtleyen yerlerinle ve korse giymek zorunda olmakla rahat ol, demektir"
Sayfa 164Kitabı okudu
Reklam
Belki de, halkımın birisinin hayalet olup olmadığını anlamak için yaptığı gibi eğilip bir avuç dolusu kum alıp ona atmalıydım.
"Tanrı her zaman akla uygun davranır, ama her zaman insanoğlunun anladığı biçimde değil,"...
Sayfa 163Kitabı okudu
Polislerin temizlik adı altında, her zaman yaptıkları gibi, yerlere ve duvarlara deterjanlı su döktüğünü ve su almak için parası olmayan, bir haftadır yıkanmamış yaşlı adamın koğuşa koşup gömleğini hızla çıkardığını ve narin sırtını deterjanla ıslanmış yerlere sürttüğünü anlattı. Adamın yaptığını gören polislerin adama gülmeye başladıklarını, her şeyini çıkarıp koğuşun dışındaki koridorda resmigeçit yapmasını istediklerini, bunu yaparken daha da yüksek sesle güldüklerini ve hırsız oğlunun, babasının penisinin bu kadar buruşuk olduğunu bilip bilmediğini sormuşlardı.
Üniversite son sınıftaydı. Sana kaç yaşında olduğunu söyledi ve sen neden hâlâ mezun olmadığını sordun. Ne de olsa burası Amerika'ydı; üniversiteler sık sık kapandığı için insanların normal ders sürelerine üç yıl ekledikleri, hocaların grevden greve gidip yine de maaşlarını alamadıkları Nijerya değildi. Kendini bulmak ve özellikle Afrika ve Asya'ya gitmek için iki sene ara verdiğini söyledi. Kendini bulma konusunda nereye vardığını sordun, o da güldü. Sen gülmedin. İnsanların okula gitmemeyi seçebileceğini, insanların hayata bir şeyleri dikte edebileceğini bilmiyordun. Hayatın verdiklerini kabul etmeye, sana dikte ettiklerini yazmaya alışıktın.
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Sanki Nnamabia'nın yaptığı şeyleri yapmadığını varsayarsak her şeye sıfırdan başlama şansı olacakmış gibi.
Bir şeyi farklı yapıyorsan, sanki kendi yolları tek doğru yolmuş gibi, senin anormal olduğunu düşünürlerdi.
Tanrı fikrinin kendisi için, buharlı bir banyo aynasındaki yansıma gibi belirsiz olmadığı bir zamanı hatırlamaya çalışıyor, ama aynayı temizlemeye çalıştığını bile hatırlamıyor.
. Konuştuğu kişinin bacakları yokken ayakkabılarının olmamasından şikayet edemezdi. ...
Okuldan söz etmeyi, kendisini, o anda ihtiyacı olan gerçekliğe götürdüğü için mi tercih ettiğini merak ediyor.
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.