Aldanmalar, aldatmalar, yalanlarla taşınmaz duruma gelen varlık. Başkasına dayanarak yürümek isteği. O yanından çekilince, kütt!
Reklam
Sözcükleri bilmek, güçlerine inanmak ve onları yerli yerinde kullanmak gerek.
Uykuuu....
Uyumak istiyordum. Ama hayır, ordan oraya atlıyordu düşüncem.
Günün birinde umudu hazırlayan, yeşerten nedenler de çekip gidiyor, yitiyor, ölüyordu. Bugünkü gibi.
Reklam
Nicedir dünyanın dışındaydı.
Sayfa 30 - kötüKitabı okudu
insanların birer uyurgezer olarak dolaştığı, cellatları çocuklarının sütüyle beslediği, kurtuluşlarını gerçekleştirmek için küçük parmaklarını oynatmak istemedikleri bir ülkede yapılacak tek şey, insanın kendi paçasını kurtarması, başka bir deyişle o ülkeden tası-tarağı toplayıp kaçmasıdır, diye düşünüyordum.
Nihal Atsız okurken
Yerden bir kitap aldı. Açtı: “Kötü. Yalan.” Fırlattı attı kitabı.
Sayfa 38 - durumKitabı okudu
“Sözcükleri bilmek, güçlerine inanmak ve onları yerli yerinde kullanmak gerek.”
Sayfa 31 - kötüKitabı okudu
Reklam
Bir beraberliğin, anlaşmanın kıvancından çok, bir acının, yan yanayken bile aralarında bir uzaklığın bulunduğunu biliyordu.
Sayfa 37 - durum | Sevginin eritemediği.Kitabı okudu
“[...] gönül rahatlığıyla ve bıkkınlığıyla, ve tiksintiyle ve usançla öldürüyorum kendimi.”
Sayfa 19 - yitik günKitabı okudu
"Yargılamayı seçen biri için, yargı yerinin, suçun, suçluların, sanığın, savunmaların, giderek yasaların ne önemi var?"
Sayfa 71 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ona dokunmasalar, bu kadarcık bir yaşam yeter de artardı bile. Ama dokundular.