Avrupa'nın 50 Büyük Yalanı

Mustafa Armağan

Avrupa'nın 50 Büyük Yalanı Posts

You can find Avrupa'nın 50 Büyük Yalanı books, Avrupa'nın 50 Büyük Yalanı quotes and quotes, Avrupa'nın 50 Büyük Yalanı authors, Avrupa'nın 50 Büyük Yalanı reviews and reviews on 1000Kitap.
Modernleşme
Modernleşme bizde, kendi babamızı kapı dışarı ederek yabancı bir babayı içeri buyur etme süreci olarak yorumlanabilir. O gelmesini beklediğimiz üvey baba ise eşikten içeri adım atmayacak kasar mağrurdur. Sadece gölgesini göndermiştir hanemize ve bizden tek isteği, kovalım veya kovmayalım, öz babamızı değil, kendisini dinlememizdir. Velhasıl bugüne kadarki sorunlarımız, özellikle de tarih alanında ki sorunlarımız, 'yanlış babayı dinlemek'ten ileri gelmiştir. Bu sahte babanın bizde anlattığı masalları 'tarih' diye kabül etmişiz ama eziyet edip dışladığımız öz babamızın kısık sesle ara sıra anlatabildiği kendi hikayemizden nefret etmek, en hafifinden kulak ardı etmek, bize dayatılan modernliğin ayrılmaz bir parçası sayılmıştır.
Sayfa 324
9. Yüzyıl Kurtuba'sında Hristiyan din adamlarının Arapça hüsnühat (hat sanatı) meşk ettiklerini (!) öğreniyoruz. Alvaro'ya göre, Kurtuba'da bulunan papazlar hattatlığa kendilerini o kadar kaptırmışlar ki, Tevrat ve İncil'i, hatta Kilise Babaları'nın eserlerini çoğaltma işini dahi ihmal etmeye başlamışlardır.
Reklam
1867 yılında Sultan Abdülaziz Avrupa seyahatine çıkmış, böylece kendi hükümranlığı altında bulunmayan bir ülkeye resmen ayak basan İlk Osmanlı padişahı olmuştu. Bu seyahat Paris, Londra ve Viyana gibi Avrupa başkentlerini haftalar öncesinden hareketlendirmiş ve basın günlerce padişahı ve yanındaki Türkleri ( bunların içinde sonradan padişah olacak V. Murat ve II. Abdülhamid de bulunuyordu) konuşmuştu. İşte bu sırada Abdülaziz'in Paris'e gelmesinden etkilenen La Press adlı Fransız gazetesi, "Avrupa artık dünyanın merkezi haline geldi" diyebiliyor, "Doğu biziz! Aydınlık biziz!" Naraları atabiliyordu.
Neden bir Hindistan'ın Goa limanına çıkarma yapan Osmanlı, Viyana'yı kuşatan Osmanlı kadar yer almaz tarihlerimizde?
Bir televizyon programında emekli bir general "Osmanlı'nın Kafkas politikası yoktur" deyince kendisine sormuştum: Özdemiroğlu Osman Paşa'nın III.Murat dönemindeki Kafkas seferlerini biliyor musunuz? Osman Paşa'yı bile bilmediği ortaya çıkmıştı. Ayıp değil mi?Bir asker nasıl kendi tarihindeki bunca önemli işler yapmış bir başka askeri tanımaz? Ve tanımadığını da böylesine fütursuzca nasıl söyleyebilir?
Biz kelimeleri kullanırken, onlar bizi kullanmaya, kendi iktidar savaşlarına bizi alet etmeye başlıyorlar neredeyse. Böylece kirlenmiş kelimeler ve kavramlar kuyusuna dönüşüyor düşünce dünyamız.
Reklam
Türkler yalnız hür olmakla kalmazlar, aralarında asalet bakımından herhangi bir ayrım yaptıklarına da şahit olunmaz. Onların bildikleri tek fark, işe yararlılık noktasındadır.
Aslında Batı dediğimiz Avrupa merkezli kategori, özcü, cevheri bir veri olmayıp tarih içerisinde oluşmuştur ve bu oluşum, Çin, Hint ve İslam kültürlerine çok şey borçludur.
Alışmışız modern olanı Batı’yla, geleneksel olanı da Doğu ve İslam’la özdeşleştirmeye-
Şerif Mardin’in bir yazsında vurguladığı gibi Batı insanının ruhunun derinliklerine işlemiş bulunan şeytan korkusu, bizim için efektler düzeyinde şaşırtıcı bir fantastik dünyadan ibaret kalmış, bir türlü iç dünyamızın derinliğine nüfuz edememiştir.-
287 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.