Avukatlar Nasıl Yoldan Çıkar?
Jean StefancicAvukatlar Nasıl Yoldan Çıkar? Sözleri ve Alıntıları
Avukatlar Nasıl Yoldan Çıkar? sözleri ve alıntılarını, Avukatlar Nasıl Yoldan Çıkar? kitap alıntılarını, Avukatlar Nasıl Yoldan Çıkar? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Arkadaşı Dean Acheson'a ise şöyle: "Öğretmeye duyduğum yenilenen ilgi, bu
mesleğe ilişkin yeni bir çekicilikten kaynaklanmıyor. Aksine hukuk pratiğine duyduğum derin kuşkudan kaynaklanıyor. Eğer duygularımı doğru analiz edebiliyorsam, hukuka, mümkün olan en yüzeysel ile bağlıyım.
("Ben, kendin ve Persia hakkında haklısın. Şiirin yalnızca süslü olduğu konusunda seninle aynı düşünmüyorsam da. Ama haklısın. Odes çevirini okuyorum ve ne kadar haklısın.")
Bir oyun söz konusu olduğunda onunla eşleşebilecek hiçbir şey yok. Onun karşısında, yaşamın kendisi bile ikinciliği kabul etmek zorunda. Ama felsefe söz konusu olduğunda, sonraki bir saatin vaat ettiği sonsuzluk için hazırlanma duygusu - insanın hırsının aşağılığı; hiçbir şeyde bulunamaz."
Minnettar kalan MacLeish, Meksika'daki İspanyol işgalini anlattığı ve daha sonra ona Pulitzer Ödülü'nü kazandıracak şiirini, "Conquistador'u bu uygun koşullar altında bitirebildi.
Bir noktada Pound, iktisadi öğretileri temelinde Mussolini ile Lenin'in doktrinlerini dahi bir araya getirmeye çalışmıştır. Bu eşleme konusunda diğerlerini ikna etmede ise başarısız olmuştur. Oysa şu konuda başkalarını ikna etmekte ise çok daha başarılı olabilirdi: "Sosyal (ve iktisadi) sorunların etkileri ilk olarak sanat alanında görülür."
Ölçüsüz şekilde devletçi gelenek ile küstah özel şirketler karşısında cüretkar, düşünceli ve bağımsız hukukçulara olduğu kadar, hastalarının esenliğini formalitelerin ve idari zorunlulukların üstüne koyabilecek, işlerinde mutlu, duyarlı hekimlere de ihtiyacımız var.
Macleish'e şöyle yazmıştı: "Birbirimize kendimizi açıklamadan ölmemiz çok yazık olurdu."
"Tamamen hukuk tarafından yutulmuş durum dayım. Bu tam bir balta girmemiş orman - daha derine indikçe, karmaşıklık iyice artıyor ve arkanda, zihinde tutulması gereken daha fazla yalan bırakıyor. Bunun onun cazibesi olmadığını söyleyecek değilim, çünkü cazibesi buradan geliyor. Ama aynı zamanda beni gerçek bir isyanla dolduruyor."
Yunanistan ve Türkiye'ye kendi içlerinde komünizmle mücadele etmeleri için yardım yapılmasını öngörüyordu, soğuk savaşı ve ardından da Kore ile adı konmamış savaşı başlattı ve hem liberaller hem de muhafazakarlar aynı tarafta yer aldılar.
Ancak MacLeish'in ilgisini cezbeden ve nasihatlerini dinlemeye can attığı kişi Pound'du. Pound'a sıradan olana, aşın süslü Viktoryen üsluba yaptığı saldırılar ve havasız Edwardian salonlarına açtığı havalandırma pencereleri için hayran olmakla kalmamış, ona ithafen ağlamaklı bir şiir dahi yazmıştı.
Douglas, barış zamanında yani üretim kapasitesi yüksekken, sıradan yurttaşların ihtiyaçlarını karşılayacak kadar para olmamasına; buna rağmen savaş zamanında her şeye yetecek kadar para bulunmasına şaşırmak taydı.
"Gereksiz sözcükler, hiçbir şey anlatmayan sıfatlar kullanmayın" ve "Soyutlamalardan korkun."
Hukuk eğitiminde formalizm kendisini, kuralların ve doktrinlerin, toplumsal bir akıl yürütme ve siyaset pahasına öğretilmesi olarak gösterir. Tutarlılık, rasyonalite, kurallar gibi içsel değerleri müphemlik, heyecan ve sosyal bağlam veya rekabet halindeki çıkarlar ve anlatılara yeğ tutarak göklere çıkarır. Edebiyatta, çalışma alanını geleneksel batı ölçütlerine indirgeme arzusu şeklinde karşımıza çıkar. Edebi yorumda dikkatimizi, yazara veya eserin yazıldığı zaman ve ortama değil, metne ve anlama odaklar.
Ondan evvel hiçbir Amerikalı yazar, ihanetle suçlanmamış, deli ilan edilmemiş ve belirsiz bir süre için akıl hastanesine kapatılmamıştır.
Formalizm, özünü saplantılı bir şekilde adalet gereksiniminin ötesinde arayan bir zihin alışkanlığı ve toplumsal örgütlenme türüdür. D.H. Lawrence'in yakındığı kaba sanayileşmenin fikri düzeydeki yansıması olan formalizm - düşünce ve muhakeme- nin sistematik olarak düzenlenmesi -, hayatı, çalışma ve meslek yaşamından çıkartıp, bunları özden, zenginlikten, somutluktan ve insana ilginç gelebilecek her şeyden mahrum bırakarak işler.