Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Ay Bahçeleri Yorumları ve İncelemeleri
Ay Bahçeleri yorumları ve incelemelerini, Ay Bahçeleri kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Ay Bahçeleri puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.youtu.be/hJmv4nRfir8
Selamlar efendim! Kitabın uzun incelemesini Youtube kanalımda bulabilirsiniz. Link yukarıda mevcut.
Yine, yeni, yeniden uzun zamandır bekledim bir kitabın incelemesi ile karşınızdayım. Kitabın ilk ismini yaklaşık 10 yıl önce duymuştum ve umarım dilimize çevrilir diye düşünmüştüm. Sonunda kitap çıktı!
Kesinlikle istediğimi aldığımı söyleyerek başlamak istiyorum. Büyük bir evren, farklı bir büyü sistemi, detaylı siyasi ilişkileri, tamamiyle gri karakterler ki böylece iyi ve kötü diye bir ayrım yapamıyorsunuz, hepsiyle gerçekten dolu bir kitaptı. High fantasy ve epic fantasy seviyorsanız kaçırmamanız gereken bir seri. Eğer bu tarza alışık değilseniz zorlanabilirsiniz, lakin bir zaman sonra alışıyorsunuz. Çok hoşuma giden bir evren oldu. Yaş önerisinden ziyade tarzınıza uygunsa öneriyorum diyebilirim.
Dil olarak biraz zorlu gelebilir, bolca terim var ve kitabın arkasında da sözlük bulunmakta. Ama oldukça da akıcı. Kurguyu her gözden okuyoruz bu biraz başlarda kafa karıştırsa da zamanla alışıp, kim kimdi? Kim neredeydi? Hepsini öğreniyorsunuz.
Son bir ek olarak: İthaki'den çıkmasına ve Cihan Karamancı tarafından çevrildiği için çok mutluyum. İthaki'nin basım kalitesini, Cihan Karamancı'nın da çeviri kalitisini kesinlikle çok beğeniyorum.
Malazan imparatorluğu Laseen yönetiminde Genebackis kıtasını ele geçirmek için ayakta kalan son özgür şehir Darujistan'a saldırır. Hesaba katılmayan kişilerin oyuna katılmasıyla her iki taraf için dengeleri değiştirir.
Kitabı ilk gördüğümde daha önce duymadığım için hiç fikrim yoktu. İnternette yaptığım araştırmalarda okumasının zor olduğu , serinin en kötü/sıkıcı kitabı olduğu , sonradaki kitapların daha iyi olduğu gibi birçok yorumla karşılaştım.
Özellikle son aylarda başladığım hiçbir kitabı bitirememiş biri olarak söylemeliyim ki bu kitabı bitirmem bir haftamı ancak aldı. Okumasının zorluğuna gelirsek yazar bizi türlü olaylar silsilesinin içine atıyor ve zamanla diyaloglardan neyin ne olduğunu bizim çıkarmamızı istiyor. İlk yüz elli - iki yüz sayfa böyle devam ediyor. Sonrasında birkaç gizem hariç çoğu karakter kafamıza oturuyor. Eğer siz de benim gibi “bu zaten fantastik bir eser değil mi? Neden sanki gerçek dünyaymış gibi inciğini cıncığını bileyim, bunun yerine sanki o olayların içindeki bir karaktermiş gibi sınırlı bilgiyle bilinmezliğin içine atılayım” diyorsanız muhtemelen sıkılmak ya da zorlanmak bir yana kitabın nasıl bittiğini anlamayacaksınız. Bir de serinin en kötü/sıkıcı kitabı olması yorumu var ki söylenecek tek söz umarım yazan kişi haklıdır.
Son olarak karakterlere gelelim. Sanki yazar hiçbir karakteri yazmamış da karakterler kendi benliğiyle hareket ediyormuş hissi aldım. Her bir karakter zaman içerisinde değişiyor ve gelişiyor. Aralarındaki sürtüşmeleri ve dostlukları bizlere zaman içerisinde kademe kademe anlatıyorlar. Gerçek hayat gibi ne tam iyi ne de tam kötüler.
Eh diyeceklerim bu kadardı. İyi okumalar. Leydi Baht yanınızda olsun.
Video inceleme linki : youtu.be/XAJ8yB5ZBS4
Ne diyeceğimi tam bilemediğim uzun ve inişli çıkışlı bir okuma oldu. Muhteşem bir fantastik dünyaya adım attık.
Kitabın çok eksiği var. Hatta bir kısmını yazarı bile kabul ediyor önsözde ancak her şeye rağmen çok özel bir metin.
İlk kitap senaryodan bozma olduğu için biraz sahne sahne bir üslubu var. Ben beğendim aslında ama klasik roman tarzında olsa daha iyi olabilirdi belki de. İkinci kitaptan itibaren öyle olacak diye biliyorum.
Bu ilk baskıda kelime hataları vesaire epey vardı ancak sonraki baskılarda düzeltilemeyecek bir şey olmadığı ve hayati bir sorun teşkil etmediği için ben pek kafaya takmadım. Takan takıyor, saygı duyuyorum.
Çeviri tercihlerinde de biraz tuhaf şeyler vardı söylemezsem olmaz. Yırtıkyelken pek beğenmediğim bir çeviriydi mesela.
Kitabın atmosferi son derece karanlık, büyü falan gırla. Ermişler tanrılar fink atıyor. Bu biraz kaotik bir ortam ortaya çıkartmış. Yazarın pek bir şey anlatmadan doğrudan olaylara girmesi de pek yardımcı olmamış okura. Bir 22. Bölüm var ki mesela, tam bir kim kime dum duma durumu var. Kim ne yapıyor, neden yapıyor takip etmek zor.
Ben bol bol not alarak, yazarak okudum bu kitabı. İkinci kitabı çok beklememek için de tempomu düşürdüm. Yoksa iki günde okur koyarsınız kenara. Sürükleyici yani.
Seriyi takip edenler birinci kitabı pek beğenmemişler. Beğenmedikleri böyleyse, Kruppe gibi "amanın" diyorum.
712 syf.
9/10 puan verdi
Ay bahçeleri 1.kitap
Bu türün okuyucusu olarak kitaba bayıldım, sokaklar, hanlar, kentler canlandı, o canlanan yerde neredeyse gelip geçen kahramanlara dokunacak oldum. Muhteşem bir tasvir, harika üstü bir kurgu. Resmen kendimi romanın içinde, örgüyü seyrederken buldum. Tamam Alakarga, Kalam, Kirpi, Kemancı, Paran listenin üstünde karakterler ama Anomander Rake tartışmasız ben buradayım diyor. (dili ağır ve okkalı tasvirler okurken sizi yavaşlatsa da ben bu kitap serisini zirveme taşırım.)
Herkese merhaba
Bir epik fantastik seri ile daha karşınızdayım. “Malazan Yitikleri” serisinin ilk kitabı olan “Ay Bahçeleri”,seri ve kitap olarak ileri seviye epik fantezi türü,okuması kafa karıştırıcı, garip karakterleri, çılgın büyüleri ( Voldemort bu seri de ki acemi bir büyücünün çırağı bile olamaz ) çılgın planlar ve komploları ile
Kitap hakkındaki genel görüşü zaten yazar giriş kısmında açıklamış. Kitap da aynı yazarın anlattığı gibi. Karmaşık ve çok karakterli. Ki ben bu tarz şeyleri çok severim. Ancak öyle bir kitap ki sanki sağlam bir temel yok gibi ama aslında var sadece çok uzerinde durulmuyor. Kitap serinin ilk kitabı olmasına rağmen aslında serinin ilk kitabı değil. Diğer kitapları da aslında bir giriş kitabı niteliğinde. Silmarillion bile bu kitaptan daha basit çünkü silmarillion bir sıralama doğrultusunda ilerliyor. Bu durumu sevdim mi bilemiyorum. Bunu kendi içimde değerlendirmem için diğer kitapları da okumam gerek ki inşallah bir an önce çıkar da okurum. Ama ben kitabı genel olarak beğendim. Sürekli akıcı bir şekilde sıkılmadan okumama rağmen 17 günde bitirmişim. Neden böyle birşey oldu anlamadı.
Neyse. Kitap malazan imparatorluğunun genabackis kıtasını fetetme süreci anlatılıyor. Çok fazla farklı olay, kurum ve karakterler var ki sürekli sözlük kısmına bakmak gerekiyor. Bir müddet sonra alışıyorsunuz. Tabi bu size bağlı bir durum ben kitap bitinceye kadar sözlük ve harita kısmına baktım. :D umarım ithaki kıtaların tam hali olan büyük renkli bir harita basar tam odaya asmalık. Çünkü kitapta sadece genabackis kıtasının haritası var o bile çok karışık. Ki koca bir dünyadan bahsediyoruz.
Ben rahat okurum diyen okusun güzel bir epik fantastik. Ben öyle başladım ve zorlandım. Umarım filmi falan çıkar da seri daha rahat okunur bu vesileyle. Çünkü filmler kitapların hayal dünyasını bizlere daha güzel yansıtıyor.
İyi okumalar.