Mari; Rigel, Sora ve Nik’in yanına vardığında hafif ama hantal sedyeyi taşımaya çalışmaktan terlemişti. Rahatlayarak iç çekti ve sedyeyle Leda’nın ilaç bohçasını Nik’in uzandığı yerin hemen yanına koydu. Sonra Rigel’in yanına giderek ona ne kadar cesur ve iyi bir gözcü olduğunu söyledi.
“Biliyorsun, ben de gözlüyordum,” dedi Sora.
“Teşekkür ederim,” dedi Mari. Sora’ya sırıttı. “Senin de başını okşamamı ister misin?