Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ayağa Oyna Pohnpei

Paul Watson

Ayağa Oyna Pohnpei Sözleri ve Alıntıları

Ayağa Oyna Pohnpei sözleri ve alıntılarını, Ayağa Oyna Pohnpei kitap alıntılarını, Ayağa Oyna Pohnpei en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Düşlerimden vazgeçmek zorunda kalınca kendimi gerçekten çok kötü hissettim.”
Doğru Tespit
Televizyon hakları ve ticarileşme, asırlık geleneği dümdüz etti. Bilet fiyatları tavan yaptı; ortalama taraftar, ancak sky kanalı maçı yayınlamaya değer görürse takımını televizyondan seyredebilirken, tribünleri kombine biletleri kapışan yeni zenginler doldurdu. Futbolcular artık birer çalışan değil, maldı.
Reklam
Bende sevmeyenlerdenim
Bir insanın nasıl olup da futbolu sevmeyeceğini aklımız almıyordu; canım dünyanın her yerinde böyle yaratıklar vardır.
Bir Pohnpei'li için deneyip başarısız olmak sonsuz bir utanç kaynağıyken başarısız olmayı denemekte bir sorun yoktu.
Sayfa 9 - Domingo Yay.-Murat Sağlam çev.Kitabı okudu
Yerel halk Bob Marley'i çok seviyordu: Adamın otuz sene önce öldüğünü acaba kaçıbiliyor, diye merak ediyordum.
Sayfa 123Kitabı okudu
Bir insanın nasıl olup da futbol sevmeyeceğini aklımız almıyordu; ama dünyanın her yerinde böyle yaratıklar vardı.
Domingo YayıneviKitabı okudu
Reklam
Ve en önemlisi, yolumun her adımında yanımda olan ve vazgeçmeme asla izin vermeyen Lizzie'ye teşekkür etmek isterim.
Sayfa 253 - Domingo Yay.-Murat Sağlam çev.Kitabı okudu
Vaadimiz: Dünya için, futbol için. Görevimiz: Futbolu geliştirmek, dünyaya dokunmak, daha iyi bir gelecek inşa etmek. Futbolu yöneten kuruluş web sitesinden böyle şakıyordu. Ama her futbol taraftarı doğrusunu bilir. FIFA bu güzel oyunu sevenler için kötü bir şaka gibidir. Bize göre bu organizasyon, vaktinin çoğunu en zengin üyeleri en iyi şekilde korumaya harcayan ve geri kalan vakitlerinde ofsayt kuralına yeni akıl karıştırıcı maddeler eklemekle uğraşan bir kuruluştan ibarettir. İşin özünde FIFA, birçok diğer uluslararası büyük organizasyon gibi, kendilerinin zengin olmasını sağlayan gemiyi sallamamak ve yapıyı değiştirmemek için ellerinden geleni ardına koymayan bir avuç zengin adamdan oluşuyordu. Çok uzun bir geçmişe dayanan ittifaklar ve milyonlarca sterlinin konuşulduğu iş çıkarları arasında yirmi küsur yaşında iki İngiliz delikanlısının esamisi okunur muydu hiç?
Sayfa 64
Ben çocukken futbolcular hala normal insanlardı. Yani onlardan biri gibi olmak istediğinizde kimse sizi hayalcilikle suçlamazdı. Televizyonda, özellikle Ashton Gate'te gördüğüm birçok oyuncu semtimizin ya da komşu semtin gençleriydi; saygıdeğer bir hayatı kazanmak için çok çalışan profesyoneller. Palabıyıklı futbolcular veya cumartesi günü boyunca akşamdan kalmalıktan kurtulmaya çalışan oyuncularla sokakta karşılaşmak işten değildi. Oyuncuların maça 1920'lerdeki gibi seyircilerle birlikte otobüsle gittiği günler geride kalmış olabilirdi, ama en azından oyuncuların çoğu seyircilerle aynı şehirde yaşıyordu.
Sayfa 16
''Beni etkileyen şey öteki uçtu:küçük takımlar.''
Reklam
Futbol 1990'larda bir yerde değişti. BSkyB kanalı 1992'den sonra futbola büyük para soktu; Amerikalı girişimciler, petrol zengini Araplar ve Rus oligarklar kulüpleri satın alıp büyük paraların ödendiği yıldızları birbiri ardına kadroya katarak bu trendi hızlandırdı. Televizyon hakları ve ticarileşme, asırlık geleneği dümdüz etti. Bilet fiyatları tavan yaptı; ortalama taraftar, ancak Sky kanalı maçı yayınlamaya değer görürse takımını televizyondan seyredebilirken, tribünleri kombine biletleri kapışan yeni zenginler doldurdu. Futbolcular artık birer çalışan değil, maldı. Bu yüzden de süper atletler olmak zorundaydılar. Takım kaptanının maça hazırlanmak için soyunma odasında arkadaşlarına viski uzattığı günler geride kalmıştı. Bu manzaraların Bovril ve Zenith Data Systems Trophy gibi ne idüğü belirsiz kupalarla birlikte eski günlerde kalması belki iyi bir şeydir, ama sahadakiler ile tribünlerdekiler arasındaki bağ hızla kopmuştu. Artık duygulara ve başarılı semt çocuklarına yer yoktu.
Sayfa 17
FIFA bu güzel oyunu sevenler için kötü bir şaka gibidir. Bize göre bu organizasyon, vaktinin çoğunu en zengin üyeleri en iyi şekilde korumaya harcayan ve geri kalan vakitlerinde ofsayt kuralına yeni akıl karıştırıcı maddeler eklemekle uğraşan bir kuruluştan ibarettir.
Birçok oyuncunun formaları giymek yerine çantasına tıkıştırmış olduklarını fark ettim. ''Onları mahvetmek istemiyorlar,'' dedi Dilshan. ''Bu formalar çoğu için hayatlarında sahip oldukları en pahalı şey. Marvin kendininkini düğünde giymek istediğini söyledi ve şaka yaptığını sanmıyorum.''
Sayfa 213 - Domingo Yay.-Murat Sağlam çev.Kitabı okudu
Anlaşılıyordu ki adaya daha önce neredeyse hiç antrenör eli değmemişti. Ama daha da önemlisi, oyuncuların çoğu daha önce televizyonda hiç futbol seyretmemişti.
Sayfa 7 - Domingo Yay.-Murat Sağlam çev.Kitabı okudu
Belli ki Pohnpei'e ilk tesadüf eden Avrupalılar biz değildik. İspanyollar adayı on dokuzuncu asrın sonlarında işgal edip ardından Almanlara satmışlardı. Almanlar yerlileri zapturapt altına almış, yerliler 1910 yılında Sokesh İsyanı'yla ayaklanmış, ama ayaklanma bastırılmıştı. Sonunda Almanlar da Versailles Paktı'yla adayı savaş tazminatlarının bir parçası olarak Japonlara vermişti. ABD, İkinci Dünya Savaşı sonunda Japonları adadan çıkarmış ve Mikronezyalılar 1989'dan sonra Amerika'yla bir serbest tabiiyet ilişkisine girmişti. ABD bölgeyi nüfuz alanında tutmak için her yıl Mikronezya'ya hatırı sayılır bir çek yazıyordu. Son yıllarda Çinliler ülkede bir lise için büyük bir kapalı spor sahası yaparak, ayrıca hükümet konağını finanse ederek Amerikan gücüne kafa tutmuştu. Bu "dostluk gösterisi" ABD'nin de dikkatini çekmişti, ama yerliler taraf değiştirmeye henüz ikna olmamıştı.
Sayfa 21
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.