Ayastefanos Yalnızı

Cem Şancı

Ayastefanos Yalnızı Gönderileri

Ayastefanos Yalnızı kitaplarını, Ayastefanos Yalnızı sözleri ve alıntılarını, Ayastefanos Yalnızı yazarlarını, Ayastefanos Yalnızı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Duygusal bir adam değildim. Duygusallığın zaaf olduğunu, hata olduğunu düşünürdüm."
Sayfa 31 - EpsilonKitabı okudu
158 syf.
8/10 puan verdi
#ayastefanosyalnızı ve buda beni çocukluğuma götüren kitaplardan biri Tesadüfün sahip olduğum ama pek bi beğendim Yunan-Türk dostluğuna değinen ve içinde aşk,dostluk,sanat ve müzik barındırmasıda bonusu olan cep boy kitabım (Ayastefanos neresi diye merak ediyorsanız Yeşilköy )
Ayastefanos Yalnızı
Ayastefanos YalnızıCem Şancı · Epsilon · 200528 okunma
Reklam
"Niye alkışlıyorsunuz?" diye çıkıştım. "O sizin rakibiniz, attığı her golle, sizi eleyip, galibiyete yaklaşıyor. Neden alkışlıyorsunuz?" 'Başarıyı alkışlamak suç mu," diye karşılık verdi Didem. Sesi alaycıydı.
Sayfa 179Kitabı okudu
Bazı insanlar, özel bir çaba göstermeseler de daima etkileyici bir yapıları vardır. Kim oldukları, ne iş yaptıkları bilinmese bile çevrelerinde saygı uyandırırlar, gıptayla bakılırlar.
Sayfa 171Kitabı okudu
Avrupalı politikacıların yaptıkları açıklamalarla her gün nasıl şekil değiştirdiğini, ciddi bir karar verme noktasına gelindiğinde verilen sözlerden nasıl profesyonel dönek politikacı ağzıyla dönüldüğünü görmüyor musun? Dün o konuşan konsey üyesinin lafları neydi öyle? Adam yuvarlak tanımına yeni bir boyut kazandırdı. Bilebileceğimin ihtimalinin yüksek olabilebilebileceğini sandığımı söylemenin yanlış olmayabilebilebileceğini düşündüğümü ifade etmek istediğimi söyleyebilebilebilirim...Bu adamlar bizi tavuk mu sanıyorlar acaba Serdar? Bilibilibili dediklerinde gidip ayaklarının dibinde yem bekleyen tavuklar gibi. Vay vay vay?"
Sayfa 167Kitabı okudu
Korkaklar kolay yolu seçerler,acısız yolu seçerler. Senin gittiğin yol kendine saygını aşkına inancını kaybetmeyeceğin zor, çileli bir yol. Cesurların yolu."
Sayfa 165Kitabı okudu
Reklam
"Cümleler çoğu zaman gösterişli kelimelerle, şatafatlı kavramlarla yanlışları yüceltir, korkaklıkları kahramanlaştırır. Ama hayat fısıltıyla söylenen, şatafatız,gösterişsiz uzun bir söz gibidir ve her kelimesi de insanın canını yakar."
Sayfa 164Kitabı okudu
"Yaşamından pişman mısın?" diye sordum. "Sevmediğin biriyle evlenip, yalanların içinde yaşasaydın akıllı mı olacaktın?"
Sayfa 164Kitabı okudu
" Aşkına sahip çıkmak, kurallar öyle söylüyor diye sevmediğin biriyle evlenip çoluk çocuğa karışmaktan kaçınmak delilik değil, cesaret belirtisidir. Endişelenme, kimse sana deli diye bakmıyor. Aksine cesaretin herkesin dilinde." "Cesaret mi? Benim bir yaşam kurmaya cesaret edemeyen büyük korkak olduğumu düşünüyor herkes."
Sayfa 163Kitabı okudu
Öleceğini bilen hastaların dünyayı umursamamaya başladıkları tezinin canlı örneği gibiydim. Her geçen gün daha çok şeyi umursamaz oluyordum. Böyle giderse ölmeden önce insanlıktan çıkacak olmam fikri de beni korkutan düşüncelerden biriydi.
Sayfa 161Kitabı okudu
Reklam
"Ama birini bulmak zorundasın. İnsan yalnız yaşayamaz. İnsan yalnız yaşaması için yaratılmış bir canlı değil Aral. Birine aşık olmalısın."
Sayfa 155Kitabı okudu
Sevgiyi ölçmenin yolu ayrılık olmamalıdır. Bir ilişkide ayrılık lafı gündeme gelmemelidir. Ayrılık demek, sen benim hayatım için vazgeçilmez bir etken değilsin demektir. Neden ayrılık konusunu gündeme taşıyabilen, ayrı yaşayabileceğini düşünen, benden vazgeçebilecek birinden ben niye vazgeçmeyeyim?"
Sayfa 154Kitabı okudu
" Kadınlar bazen onu ne kadar sevdiğini görmek için ayrılık lafını ortaya atarlar, Aral. Gerçekten ayrılmak istedikleri için değil."
Sayfa 154Kitabı okudu
" İnsanlığın yok edemeyeceği tek mikrop bu sanırım. Şiddet ve savaş. Belki tüm dünyaya uzaydan kocaman hoparlörlerle Mozart dinletsek, insanları sakinleştirip şiddetin önüne geçebiliriz. "Evet," dedim. "Bu harika bir fikir. Gerçi ses uzayda ilerlemiyor. O yüzden hoparlörleri uzayın tam sınırına ama atmosferin içine yerleştirmemiz gerekecek. Uzayın sınırı da yanılmıyorsam yerde 100 kilometre yukarıya tekabül ediyor." "Fikrimi çalma," dedi gülümseyerek. "Senin fikrin, tüm dünyaya ses verecek bir tek kocaman hoparlör. Benimki daha alçak yörüngede, belli bölgelere ses verecek birçok hoparlör fikri. Mesela Yunanistan'la aramızda küçük bir ada veya jetlerin dalaşı yüzünden gerginlik mi çıktı. Hemen bu hoparlörlerden birini havalandıracaksın. İki ülkeden duyulabilecek şekilde Mozart çalacak. Yarım saate kalmaz herkes gevşer,rahatlar." Didem, "ya bu benim fikrimdi," diye çıkıştı. Ama gülüyorduk.
Sayfa 148Kitabı okudu
Bu durumda çağdaş eserlerin bazılarının da insanlar üzerinde delirtici,çıldırtıcı etkisi olduğunu söyleyebilirim.
Sayfa 147Kitabı okudu
27 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.