Aydaki At Gönderileri

Aydaki At kitaplarını, Aydaki At sözleri ve alıntılarını, Aydaki At yazarlarını, Aydaki At yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
94 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Kitapta sayfa sayısı uzayarak giden 5 tane öykü var. Hepsi güzel ve naif öyküler insanı yormayan ve kafa şişirmeyen tarzda. Özellikle son öykü Mımma Hatun daha ön planda.
Aydaki At
Aydaki AtLuigi Pirandello · Alakarga Yayınları · 201973 okunma
Elbette bir şeyler olmuş olmalıydı ama ne olduğu hak­kında kimsenin bir bilgisi yoktu. Elde sadece varsayım­lar vardı ki birçok varsayım öne sürülebilir ve kolaylıkla birçoğu üretilebilirdi bu durumda. Kesin olansa şuydu: Minik Kırlangıç yukarıdaki yuvasında yapayalnız öl­müş ve Ebabil'den bir daha hiçbir haber alınamamış.
Reklam
"Geliyorlar!... Geliyorlar!..." "Ebabil ile Minik Kırlangıç, ikisi beraber mi geliyor­lar? " "Evet, beraber, ikisi de geliyor! "
"Ev için onlara güvendim, geleceklerdi güya ... " "Tabii canım, kesin bir şeyler oldu; kesin başlarına bir iş açıldı ... " "Ebabil ölmüş müdür acaba? " "Onun yerine Minik Kırlangıç'ın ölmüş olması daha büyük bir ihtimal!"
Küçücük ve incecik yüzündeki, upuzun kirpik­lerle gölgelenen şeffaf, açık mavi ve utangaç gözleri, ne­redeyse her şeye şaşkınca bakardı. Hafif bir esinti çıksa onu alıp uzaklara uçurabilir veya ona hafifçe dokunma­ya kalksanız, eliniz değer değmez kırılıp bin bir parça­ya dağılabilir izlenimi verirdi. Öyle ki onu, o coşkun ve atılgan, dev cüsseli koca adamın kollarında düşünmek, insanı neredeyse dehşete düşürürdü.
Ve onun böyle, o kuyruklu, siyah antik ceketle ve be­yaz kısa pantolonla gidişlerini görüp de onu Ebabil diye adlandırmamak olur muydu hiç?
Reklam
"Eğer o uzaktan da olsa beni düşünürse, ben onun için hâlâ yaşıyorumdur."
Gerçekten de bir seyahat için yola çıkmış olduğu zamanlarda, birçok defa, bedenini görmediğiniz halde ona bir gerçeklik atfetmemiş miydiniz peki? Kendisinin hayatta olup olmadığını bilmediğim Bay Herbst'e uzaklardan atfettiğim o haki­katin aynısı olmasın bu?
'bazı cümlelerin karşısında şapka çıkarılır'
Onların hakikati yitip gitmiştir; ama hangi hakikat? Tabii ki kendi kendilerine yüklemiş oldukları hakikat. Peki ya ben, o hakikatin ne olduğunu bilebilir miydim? Siz bunun hakkında ne biliyorsunuz peki? Ben sadece, kendimce biçimlendirip onlara atfettiğim ger­çekliği biliyorum. Benim yanılsamam bana göredir, on­ların yanılsamlarıysa kendilerine göreydi.
Reklam
Hâlâ oradaymışım gibi meydandaki o köşeyi görü­yor, ışıklı dükkanlardan yükselip birbirine karışan kokuları duyumsuyorum,
Ne kadar da büyük bir şans, ne de güzel bir kader sizin­kisi sevgili dostlarım: Ölülere kabristana dek eşlik etmek ve sonra hakkın rahmetine kavuşan sevdiğiniz biriydi ise, ruhunuzun derinliklerinde hissettiğiniz bir üzüntü ve kalbinizde açılan kocaman bir boşluk ile; yok eğer de­ğildi ise, üzücü bir görevi yerine getirmiş olmanın ver­diği haklı memnuniyetle evinize dönme saadeti.. .
Zaman, herkes için eşit kabul edilebilecek bir hızda geçmez oysa. Ben, sadece bir günden, hatta sadece bir saatten, onun sağlıklı yaşamının sert disipliniyle geçen on senesinde bile alamayacağından daha çok hasar ala­bilirim; ruhumun içler acısı karmaşıklığı yüzünden, bu sene boyunca, tam bir ömür boyundan daha fazla yaşa­yabilirim.
Kim bilir ne sebeple can çekişmekte olan şu adamdan uzağa ... Şu at­tan, şu çılgın ayın ışığından, gökyüzünde gaklayıp du­ran şu kargaların gölgesinden uzağa ... Hepsinden uzağa, çok uzağa, uzak. .. Uzaklara ...
Ay ... Başka bir dünyadan geliyor gibi görünen farklı bir ay ama: O sarı anız denizinden yavaşça yük­selen koskocaman bir ay ve o devasa, buğulu bakir dis­kin tam ortasındaki siyah imge: Yukarıya doğru uzan­mış boynuyla halen beklemekte olan o atın kafatasına dönüşmüş kara kafası ... Kargalar gökyüzünde gaklayıp, çember oluşturup uçuşurken at, böylesine çarpıcı bir si­yahlıkla, o bakir renkli diskin önünde, öylece sonsuza dek bekleyebilirdi belki de ...
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.