Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Aydın ve "Aydın"

İlhan Arsel

Aydın ve "Aydın" Sözleri ve Alıntıları

Aydın ve "Aydın" sözleri ve alıntılarını, Aydın ve "Aydın" kitap alıntılarını, Aydın ve "Aydın" en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çelişme ve anlaşılmazlıklar bazen bir tek ayetin tümceleri ya da sözcükleri arasında kendisini belli eder. Nice örneklerden biri olmak üzere En'am suresinin şu ayetini okuyalım: “Allah kimi doğru yola koymak isterse, onun kalbini İslamiyete açar, kimi de saptırmak isterse, kalbini dar ve sıkıntılı kılar. Allah, inanmayanları küfür bataklığında bırakır” (6 En'am 125). Yani bu ayete göre Tanrı, hem dilediğini müslüman ya da kafir yapandır ve hem de bu nedenle mükafatlandıran ya da cezalandırandır. Aslında bu çelişk iyi var kılan Tanrı değil fakat Muhammed'tir çünkü çevresindekileri müslüman yapamayınca bunun nedenini Tanrı'nın keyfiliğine yükleyip kendisini sorumluluktan kurtarmak istemiştir.
Sayfa 520
İslam dünyası'nın aydın bilinen sınıfları şeriat'ı her şey'in üstünde tutma alışkanlığından kurtulamadıkları içindir ki ger­çek anlamda ahlak ilmi diye bir şey yaratamamışlardır.
Sayfa 221 - inkılap kitapeviKitabı okudu
Reklam
Özgür düşünceye eğilimli aydın kişi'leri "dinsiz" ya da "Tanrı düşmanı" gibi deyimlerle suçlayıp susturmağa çalışmak, inanç zorbalarının fikir ve düşünce yolu ile başa çıkamayacakları kimselere karşı uyguladıkları ilkel bir siyasettir ki, bilindiği gibi tarihimizin kanlı sayfalarını dolduran olayların başlıca nedeni olmuştur.
inkılap kitapevi/ön sözKitabı okudu
Her ne kadar “İlmi Çin'de de bulsan, ara bul” şeklindeki kandırmalarla fikirsel gelişme destekleniyormuş havası yaratılmak istenmiş ise de, “İlim” deyimi, özgür akıl ve araştırma yolu ile elde edilebilecek bir şey değil, fakat gökten indiği farz olunan şeriat bilgilerini kapsadığı içindir ki; şeriat ülkelerinde, halk yığınları bakımından fikirsel gelişme olasılığı söz konusu olamamıştır.
Sayfa 524
Denecektir ki İslam dünyası da sayısız aydın yetiştirmiş ve üste­lik Batı'ya "ışık" tutmuştur; böyle olduğu halde neden acaba bilim­sel, kültürel ve ahlaksal bakımdan belli bir sınırın ötesine geçememiştir? Neden acaba çok kısa süren bir uygarlık döneminden sonra yüz yıllar boyunca ve günümüze değin ilkellikler içerisinde bocalamış ve bir türlü bu ilkelliklerden kurtulamamıştır ?
Sayfa 13 - inkılap kitapeviKitabı okudu
Oysa ki o (Atatürk) , hemen bütün konuşma­larında Türk toplumuna şunu anlatmak istemiştir ki bütün gerilikle­rin ve felaketlerin nedeni şeriat'a saplanmışlıktan doğmuştur : "Kaza, kader, talih , tesadüf deyimleri Arapça'dır, Türkleri ilgilendirmez" der­ken ya da "Menşelerimizi hatırlayınız. Tarihimizin en mutlu dönemi, hükümdarlarımızın halife olmadıkları zamandır " diye eklerken belirt­meye çalıştığı şey hep bu olmuştur.
Sayfa 136 - inkılap kitapeviKitabı okudu
Reklam
Kur’an emirleri arasında halkın fikirsel ve toplumsal yaşamını gelişmeden alıkoyanları çoktur. Örneğin, insan hakları ve haysiyetiyle bağdaşmayan “Kölelik” ya da “Hülle" gibi kuruluşlar, Kur ’anda doğal bir kuruluş olarak belirtildiği içindir ki (Bkz. Nahl 75) içtihad yolu ile kaldırılamamıştır. Esasen içtihad usulü de İslama aykırı görüldüğü için, kısa bir uygulama döneminden sonra son bulmuştur. Buna sebep olanlar arasında, daha önce de değindiğimiz gibi, İbn Kudema ve İbn Teymiyye ve İmam Gazali gibi ünlüler vardır. Bu tür nice ünlüler yüzündendir ki şeriat halkları, Batı halklarının tuttuğu yolu tutamamıştır .
Batı dünyası'nın iki bin yıllık gelişme tarihi'nin ortaya vurduğu ders şudur ki ister beşeri, ister uhrevi olsun hiç bir kuruluş akılcı düşünce yolu ile eleştirilmedikçe ve en insafsız usullerle yerilmedik­çe gelişemez.
Sayfa 133 - inkılap kitapeviKitabı okudu
İslam Dünyası'nın Geriliği'nin Başlıca Nedeni, "Aydın" diye bilinen sı­nıfın "Dogmacılık" ve "skolastikçilik" gibi Hastalıklardan Kurtulup "Akıl Çağı"na Çıkamamış olmasıdır.
Sayfa 125 - inkılap kitapeviKitabı okudu
Evet her kim ki bilimsel ve ahlaksal gerçekleri akıl yolu ile ara­maya özlem duymuştur, o mutlaka şeriatçı'nın ve ona her daim des­tek olan halk yığınlarının saldırısına uğramıştır; kim ki akılcı kaynakları yorumlamağa kalkmıştır, o mutlaka dinsizlikle ve kafirlikle suçlanılmıştır.
Sayfa 243 - inkılap kitapeviKitabı okudu
Reklam
Yine tekrar edelim ki hiçbir gerekçe "Hülle" sistemi­nin "gayri ahlaki" ve "gayri insani" yönlerini mazur kılmağa yeterli değildir.
Sayfa 29 - inkılap kitapeviKitabı okudu
Al-Kindi, hem bir yandan bilimsel gerçekleri “Gerçek" aşkını aramayı ve hangi kaynakta olursa olsun (velev ki islami kaynak dışında olsun) almayı görev bilmekte fakat aynı zamanda, Kur'an'daki verilerin mutlak üstünlüğü fikrine yönelmekte ve böylece akılcı verileri şeriat verilerine feda eder görünmekteydi. Bundan dolayıdır ki, eski Yunan'ın akılcı verilerinden, islamın akılcı olmayan verileriyle uyuşmayanları atıp geri kalanları islama yatkınmış gibi gösterirdi.
Zamanında, her ne nitelikte olursa olsun, felsefi fikirlere sahip olanlara karşı genel bir savaş açılmış ve İmam Gazali'nin etkisiyle sürdürülen bu savaş, akılcı düşünce eğilimlerini kökünden kazımıştır.
Batılı aydının aydınlattığı halk, din kuruluşunun olumsuz yönlerinden ve din adamının kötülüklerinden kendisini kurtarırken; şeriatçı aydının “Din duyguları sarsılmamalıdır" bahanesiyle cahil bıraktığı halk bağnazlığa saplı kalır; her daim din adamının yanındadır.
Şeriatçı halk yığınları, kardeş katillerini “melek" niteliğinde görmüş ve onlara tapmayı görev bilmiştir. İnsan kafaları kestirmekle ün salan Sultan Selim'in methiyesini yapan Cenabi'ye göre bu gaddar padişah, bir aziz, bir havariyun, şefkat dolu büyük bir insan ve halk sevgisiyle dolu ulu bir padişahtır.
610 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.