Akıl, ona göre hakikate erişmenin insana tanrı tarafından verilmiş imtiyazlı bir aracı değildir. D. Hume'a göre, deneyimden yardım görmeyen akıl insanı sadece yanıltır. Düşüncemiz sınırsız hürriyete sahip görünüyor olsa da daha yakından incelersek çok dar sınırlar içinde kaldığını ve zihnin bu yaratıcılık yeteneğinin, duyuların verdiği malzemeleri birleştirmek, yerlerini değiştirmek, büyütmek ya da küçültmek yetisinden başka bir şey olmadığını görürüz. Altın bir dağ düşündüğümüzde, sadece daha önceden tanıdığımız iki tutarlı ideayı, altın ve dağı birleştiririz