“İnsanlar gençliklerinde besledikleri umutlarına ihanet edip yaşamlarını dünyanın gidişatına göre ayarladıkları için sanki erken gelen bir çöküşle cezalandırılıyorlar.”
Alt katmanların yaşam standartlarının maddi yönden çarpıcı, sosyal yöndense acınacak düzeydeki yükselişi, anlama gücünün ikiyüzlü biçimde yayılmasına yansır. Anlama gücünün asıl isteği şeyleşmenin olumsuzlanmasıdır. O kültür metası haline getirildiği ve tüketim amacıyla insanlara teslim edildiği noktada eriyip gitmek zorundadır. Kesin bilgilerin ve allanıp pullanmış eglencelerin selinde insanlar bir yandan akıllanırken diger yandan aptallaşmaktalar.
Yahudilik ölümlü varlıkların çaresizliğine teselli olabilecek hiçbir sözcüğe katlanamaz. Bu dinin umut bağladığı tek şey sahte olanı tanrı diye , sonlu olanı sonsuz diye yalanı hakikat diye adlandırma yasağıdır.
Bir zamanlar sanatçılar tıpkı Kant ve Hume gibi mektuplarını "itaatkar
kulunuz" diye imzalıyor ve taht ile sunağın temellerini oyuyorlardı.
Bugün sanatçılar hükümet başkanlarına önadlarıyla hitap ederken
tüm sanatsal devinimlerinde cahil müdürlerinin yargılarına bağımlıdırlar