Koku alırken zihinde aniden canlanan o en uzak ve en eski mutluluğa ilişkin anılar, bir şeyi yiyerek bedene katmanın yarattığı en uç yakınlıkla iç içe geçer. Bu en eski tarihöncesine göndermede bulunur. Tarihöncesinde yaşanan acılar ne kadar çok olursa olsun, insanlar yine de bu tarihöncesinin imgesinden beslenmeyen bir mutluluk tasarlayamazlar: “Engine açıldık yeniden, gene yüreğimiz acı dolu.”