En Eski Aydınlık kitaplarını, en eski Aydınlık sözleri ve alıntılarını, en eski Aydınlık yazarlarını, en eski Aydınlık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Topluluklar halinde ya da tek tek yolculuklar çoğalıyordu cepheye. Hesaplı kitaplı bir ayıklama sistemi, bazen de gitmek istemeyenleri jandarma zoruyla koparıp alıyordu kadınlarının yanından ve gün geçtikçe, kadınların yanında görmeye alıştığı mız erkek çehreleri eksiliyor, ortalıktan kayboluveriyorlardı.
(Yalnızlık yüzünden kiliseye sığınmıştım. İnsan ihtiyaç duymayınca Tanrı'ya da inanmıyor. Her şeyden yoksunken, inandı ğını sanarak kendini avutuyor. Artık istemiyorum.)
İşte böyle diyor Marie... Zayıflar ve putperestler hayal peşinde koşabilir ancak, ilaç niyetine sarılırlar hayallere. Öbürleri görü yor ve konuşuyorlarsa, bu kadarı yeter onlara.
Aydınlığın derinliklerle kesiştiği noktada bir melek yüzüyle gülümsüyor. O kadar yakınındayım ki, daha da yaklaşmak için diz çökmek gerekiyor. Islak yüzünü öpüyor, dudaklarını dudaklarıma bastırıyorum. Eli avuçlarımda.
İç dünyamızı aydınlığa çıkarabilmek kutsal bir şeyin peşin den yürümeye bağlıysa eğer ve eğer hayatı herkese eşit ölçülerle paylaştırmak gerekiyorsa, gerçeğin peşinden yürüyelim.
Başka bir insanın kişiliğinde ve benliğinde hayatı anlamak ve sevebilmek. İşte insanoğlunun hayattaki en büyük görevi, yaratabileceği en büyük mucize budur; insanoğlu sadece bir kişiyi bu kadar yakından tanıyıp sevebilir. Dünyamızda sadece tek komşusu vardır her insanın.
Gerçeği bulmak kurtardı bizi, o hayat verdi ikimize de. İnsan duygularının en yüce olanı şefkattir; saygıyı, gerçekçiliği ve aydınlığı getirir insana. Anlamak, gerçeğe ulaşmak, yani sev mektir; sevmek demek, tanımak ve anlamaktır.