Henri Barbusse, 1.Dünya Savaşı' nda savaş karşıtlığı nedeniyle ordudan atılmış. Aydınlık kitabını okurken bu karşıtlığı, nedenlerini net bir şekilde anlayabiliyoruz.
Kitap başkarakterlerinden Simon Paulin fabrikada memur. Marie ile evli. Fransa-Almanya arasında savaş başlıyor.
Pencerelerin ardına sinen bir savaş. Yaşanılan bir mahallede, sıradanlıkta savaştan uzak, savaşa dair düşüncelerin izlenimlerini okuyoruz önceleri. Sıradanlık, tek boyutluluk, yavanlık, tükenmiş zaman dilimleri bizleri çevreleyen günlük standart hayatın daralması gözümüzün önünde okurken beliriyor.
Simon da orta yaşlarında ve savaşa katılıyor. Savaşın psikolojik değişimleri, anlamsızlık, bilinmezlik, özlem, acı, sorgulama, boşluk, karşı çıkılsa da yaşanılması zorunlu kavramlar. Savaşın yorgunluğu, ölümün, öldürmenin dehşeti ve sorgulaması.
Barbusse bize insanlığın benzerliğini, savaşın burukluğunu, değişimini, değiştirdiklerini öyle ustalıkla sade ve duygulu anlatıyor ki zamansız bir yapıtı okuyoruz.
Gizlerle dolu bilemeyeceğimiz 'Aydınlık' umutlar ve hayat.