Moro Destanı

Aydınlık Savaşçıları

Salih Mirzabeyoğlu
"Gaye insan-Ufuk Peygamber"den sonra, nesil nesil, devletten devlete (devlet isimleri değişse bile) aslından tek harf noksansız olarak gelen İslâm, Osmanlı'nın elinde en geniş coğrafya üzerinde, insanlara insanca yaşamanın somut örneğini verdikten sonra, yine aynı Osmanlı'nın aşk ve vecdini kaybetmeye başlamasıyla birlikte daha geniş alanlardaki insanlara, "insanca yaşamanın" onurunu tattıramadı (durakladı)... Ve Osmanlı'da ipler kaba softa ham yobazın eline geçince, olması gerekenle olan arasındaki çelişki başgösterdi. Aşksız, vecdsiz, anlayışsız, ruhsuz, nasipsiz, özden uzak uygulama süreci doğal olarak "gerileme" sürecini beraberinde getirdi. Osmanlı'nın malum sonuyla da, "Eskimez Yeni" devlet pratiğinden çekildi... Osmanlı'dan geriye kalan topraklarsa emperyalistler tarafından yağma ve talan edilirken, öz devletlerini yitiren "Mutlak Fikir" bağlıları, lokma lokma bölünen öz vatanları üzerine kurulan emperyalist güdümlü zalim devletçiklerin yönetiminde paryalaştılar... Yakın geçmişe kadar bu hale ağıtlar yakılıyor, gözyaşları dökülüyordu, "Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik" gibi yaklaşımlarla mazinin büyüklüğü ile avunulmaya çalışılıyordu... Şimdilerdeyse, "Mutlak Fikir" bağlıları", yitirdiklerini devrimci bir atılımla kurşun menzilinde aramaktalar, yeniden kurmaya karar verdikleri devletlerinin temel harcını mübarek kanlarıyla yoğurmaktalar... "İşte Moro..." Dünyanın öbür ucunda bir ülke... Ve Marcos... Moro'lu "Mutlak Fikir" bağlılarına zulmeden bir Amerikan kuyrukçusu eli kanlı diktatör... Ve Moro'lu Akıncı, emperyalizme ve onun yerli uşağı Marcos'a karşı inancının ve insanının kavgasını yılmadan sürdüren... "Moro Destanı", Moro'lunun soylu başkaldırısından yola çıkarak tüm "Mutlak Fikir" bağlılarının yitirdikleri devletlerini "kan pahası", "can pahası" yeniden kurma kavgalarının destanı. Türkiye edebiyatının "Mutlak Fikir" cephesinde bir indifa!.. Sesi ve tesiri Edirne'den Kars'a kadar yayılan... "Moro Destanı" Yenidevir Gazetesinde yayınlanan ilk bölümüyle kartpostal olmuş, poster olmuş, marş olmuş, dilden dile ülkeden ülkeye ezbere aktarılır hale gelmiş, kıvılcım bekleyen ruhları yangın yerine çevirmiş bir güçlü eser... "Moro Destanı" edebiyetın silah olarak kullanımının "nasıl"ına mükemmel bir cevap... Türkiye akıncılarının "Mutlak Fikri" yaşanana gerçek kılma kavgalarına yeni bir hız kazanduran eserin sahibi S. Mirzabeyoğlu'nu, esere desenleri ile katkıda bulunan Yalçın Turgut'u ve daha fazla gecikmesine engel olarak bizlere ulaştıran GÖY'ü gönülden kutlarım.
Yazar:
Salih Mirzabeyoğlu
Salih Mirzabeyoğlu
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 38 dk.Sayfa Sayısı: 128Basım Tarihi: 1979Yayınevi: İBDA Yayınları
ISBN: YokÜlke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Aydınlık Savaşçıları - Moro Destanı
Şair-Mütefekkir-Kumandan Salih Mirzabeyoğlu’nun en çok bilinen eserlerinden biri… 1975’te yine Gölge Dergisi’nde bölüm bölüm yayınlanan bu şiirler 1979’da kitaplaştırılır ve İbda yayınlarının 2. eseri olarak basılır.Filipinlerdeki Müslümanların “Kurtuluş Mücadelesi”ni anlatan destan, Türkiye’deki İslamcı mücadeleye de istikamet verir: “bu destan suların akışı gibi küfrün surlarına tırmanışın ve ilklerden başka örnek tanımaksızın savaşanların sen! anadolu’nun sahibi sen! beklenen sen! kurtulacak ve kurtaracak olan duy milyonlarca hasretin sesini sen er yürek nasipli beklenen sensin özlenen sensin gözlenen sen!”
Aydınlık Savaşçıları
Aydınlık SavaşçılarıSalih Mirzabeyoğlu · İBDA Yayınları · 197953 okunma
Reklam
128 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Salih Mirzabeyoğlu
Salih Mirzabeyoğlu
ya da tam ve orjinal adıyla Salih İzzet Erdiş. O İslamcı Büyük Doğu Akıncılarının yani İBDA'ınn lideriydi. Hapiste unuttular onu. Hasta olmasına rağmen hapiste ölümünü beklediler. Geçti gitti diyebilirler amma, O hiç bir zaman bir kaç günlük fasıl olmadı. Ruhu şad, mekanı cennet olsun..
Aydınlık Savaşçıları
Aydınlık SavaşçılarıSalih Mirzabeyoğlu · İBDA Yayınları · 197953 okunma
9/10 puan verdi
·
Beğendi
bırak haksıza boyun eğeni sıcak odalardan seyretsin soğuktan ciğeri delinenleri bırak karışmayıp seyredeni candan geçen gelsin safımıza kavga kaçkını fistan giysin dolaşsın... Bir kaç kibirli kumandancilik oynayan soytarılar dışında bizim cemiyet iyidir .. Kumandanin tokadinı yiyince bir bir ayiklaniyorlar davadan. Çok şükür ki Kumandan hâlâ ölmedi.
Aydınlık Savaşçıları
Aydınlık SavaşçılarıSalih Mirzabeyoğlu · İBDA Yayınları · 197953 okunma
Resim