Aykut Oğut

Aykut Oğut

Aykut Oğut Sözleri ve Alıntıları

Aykut Oğut sözleri ve alıntılarını, Aykut Oğut kitap alıntılarını, Aykut Oğut en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendi gerçekliğimizi yarattığımıza göre, biz neye inanıyorsak doğrudur.
Sayfa 55 - Dharma YayınlarıKitabı okudu
Lütfen egonuza şunları hatırlatın: - Bu işi, kendi hayatıma BEN çektim, bir tane daha, hem de daha iyi şartları olan işi de çekebilirim. - Bu şartlarda, işimi sevmeden yaparak zaten enerjimi düşürüyorum. Bu noktada bir an önce enerjimi yükseltmem çok önemli. Ve bu sesiz anlaşmalarla devam ettiğim sürece enerjimi yükseltmek zaten mümkün olmayacak. - Ben bundan daha iyisini HAK EDİYORUM. - Benim doğrum neyse, doğru odur. 3 ay daha aynı şekilde devam etti. Sonunda artık gerçekten bu ilişkiyi bitirmeye HAZIRDIM. İlişkiyi bitirirken, blöf yapıyorsanız, beyninizde patlayacaktır haberiniz olsun. Bu işin sahtesi olmaz, çünkü karşı taraf blöfünüzü görürse ve siz hâlâ o işe, o ilişkiye devam ediyorsanız, bu sefer, yepyeni bir anlaşmaya imza atıyorsunuz demektir. “Ben bu işi bitireceğimi söylerim, ama sen benim şartlarımı kabul etmediğin zaman, ben yine kuzu kuzu bu işi yapmaya devam ederim. Kabul ediyorum ve imzalıyorum İMZA
Reklam
Bağımlılık bir ilişkinin KANSERİDİR.
Neye DOĞRU diye bakıyorsanız, dönün bir daha bakın. Eğer bir tane bile tersi örnek görüyorsanız; ki göreceksiniz. Bu, o doğrunun doğruluğunu çöpe atmaya yeter.
Hayatınızda hiç suratı son derece asık, elinde tesbih, çatık kaşlarla “Ne işim var burda benim canına yandıımın dünyası yaa. Ooffff offff!” diyen 6 aylık bir bebek gördünüz mü? Hiç sanmam. - O zamanlar, bize anahtar şakırdatırlardı, basardık kahkahayı, “Ne var yahu alt tarafı aptal bir anahtar,” demezdik. - O zamanlar, bize parmak uzatırlardı, gevrek gevrek gülümseyip tutardık parmağı. “Uzatma lan bana o parmağı ööle,” demezdik. - O zamanlar, ilk adımlarımızı atmaya çalıştığımızda, düşünce kahkahalar atar ve geri kalkardık. “Off yine beceremedim yahu, ben aptalım,” diye oturmazdık. - O zamanlar, sadece annemizin teninin kokusu, babamızın yanağını hissetmek yeterliydi, mutlu olmak, huzurlu olmak için. - O zamanlar, aldığımız bir hediyeyi sonsuz bir heyecanla, paketi parçalarcasına açardık. Çocuklara “ürün değiştirme fişi” verilmez. Beceremeyecekleri için değil, zaten her şeyden zevk almayı bildikleri için. Peki ne değişti? Niye şimdi biri bize anahtar şakırdatınca “Zevzeklik etme” diyoruz? O çocuk ne zaman öldü? Çocuk olmak ne zaman SUÇ OLDU? “Mutlu olmak” ne zaman aptallık belirtisi kabul edildi.
Gerek yok!
Bağımlılık bir ilişkinin kanseridir.
Reklam
294 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.