Aylaklığa Övgü

Bertrand Russell

Aylaklığa Övgü Gönderileri

Aylaklığa Övgü kitaplarını, Aylaklığa Övgü sözleri ve alıntılarını, Aylaklığa Övgü yazarlarını, Aylaklığa Övgü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
MÜPHEM
Modern insanların çoğunun Tanrısı biraz müphemdir ve bozularak ya hayat gücü ya da “… doğruluğun yardımcısı olan kudret” halini alma eğilimindedir. Hatta müminler bile, dinin, inandıklarını ikrar ettikleri öbür dünyadaki etkilerinden çok, bu dünyadaki etkileriyle ilgilenmektedirler.
Sayfa 144Kitabı okudu
Hayatta kalmak
Bugün insanların çoğu zengin olmak için değil hayatta kalmak için çalışır.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
İktisadi Güvenaizlik
En alt sınıftan, hemen hemen en üst sınıfa kadar bütün sınıflarda insanların gündüzleri düşüncelerine, geceleri de düşlerine iktisadi korku egemen olmakta ve bu korku insanların çalışmalarını sinir törpüsü kılmakta, boş zamanlarını da dinlendirici olmaktan uzak bir hale getirmektedir. Öyle sanıyorum ki, uygar dünyanın büyük bölümünü sarmış bulunan delilik nöbetinin esas nedeni, bu hiç eksilmeyen iktisadi güvensizlik korkusudur.
Sayfa 107Kitabı okudu
İşin içine politika girmese, ırk hakkında politik bakımdan önem taşıyan hiçbir şeyin bilinmediğini söylemek yeterdi. Irklar arasında yaratılıştan gelen birtakım anlıksal ayrılıklar bulunduğu bir ihtimal olarak kabul edilebilir; ancak, bu ayrılıkların neler olduğunu henüz bilmiyoruz. Yetişkin bir insanda çevrenin etkileri kalıtsal etkileri maskeler. Ayrıca, çeşitli Avrupalılar arasındaki ırksal ayrılıklar, beyaz, sarı ve kara derili adamlar arasındaki ırksal ayrılıklardan daha belirsizdir; çeşitli modern Avrupa uluslarının kesinlikle birbirinden ayırt edilebilmesine yarayacak belirgin fiziksel özellikler yoktur, çünkü bu ulusların hepsi de çeşitli ırkların karışımından türemişlerdir. Anlıksal üstünlüğe gelince, her uygar ulus bu alanda kendisinin üstün olduğunu, görünüşte akla yakın nedenlere dayanarak savunabilir ki, bu da hiçbirinin savının geçerli olmadığını tanıtlar. Yahudilerin Almanlardan aşağı olması olanak dahilindedir, ama Almanların Yahudilerden aşağı olması da aynı derecede olanak dahilindedir. Darwin-taklidi anlaşılmaz bir dili bu soruna uygulamak baştan aşağı bilimdışı bir iştir. İlerde edineceğimiz bilgiler ne olursa olsun, şimdiki halde, bir ırkı başka bir ırktan üstün tutmak için hiçbir haklı neden gösterilemez.
Iktidar sorgusuz sualsiz sadece bir oligarşinin elinde olduğu zaman, akla başvurmak daha kolaydır. XVIII. yüzyıl İngiltere'sinde sadece aristokratlarla onların arkadaşlarının fikirleri önemliydi ve bu, başka aristokratlara her zaman için akla yakın bir biçimde gösterilebiliyordu. Siyasal seçim dairesi genişledikçe ve ayrışık hale geldikçe, herkesçe kabul olunan anlaşma doğurabilecek varsayımlar azaldığı için, akla başvurma gittikçe zorlaşmaktadır. Böyle varsayımlar bulunamadığı zaman insanlar kendi sezgilerine güvenme eğilimi gösterirler; ayrı ayrı grupların sezgileri de ayrı ayrı olacağından, bunlardan hangisinin sezgisine güvenileceği sorunu, mücadelelere ve kuvvet politikasına yol açar.
Et yemek isteyenler, bir koyuna kabul ettirilebilecek kanıtlar bulmaya kalkışmazlar, bunun gibi Nietzsche de, "sefiller" diye nitelediği halk yığınlarını ikna etmeye kalkışmaz.
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.