2017 Nisan

Ayraç - Sayı 090

Ayraç Dergisi

Newest Ayraç - Sayı 090 Quotes

You can find Newest Ayraç - Sayı 090 quotes, newest Ayraç - Sayı 090 book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kapitalizmin hızlandırdığı yaşamda duygular da körelir. Özgürlük aktifliğe bağlanır ve bu sebeple duyguların olağan ritmi kaçar. Söz gelimi öfke, sınırlarını, hakkını savunmak isteyen birinin zamanı durdurmasını ve her şeyi baştan aşağı sorgulamasını sağlayan bir duygu olarak kapitalist toplumda hoş görülmez. Kişi kendisini ezen patronuna öfkelenemez; en fazla kızar ve içe doğru patlar.
F.Gökhan ÖzcanKitabı okudu
21. yüzyılın öznesi itaatkar özne değil; performans öznesidir. Performans öznesinin tüm derdi 'kendi' olmaktır. Kendi olunca mutlu olacaktır. Kendi olmak ve mutlu olmak ise iyi eğitimler almak, iyi yerlerde çalışmak, iyi yemekler yemek ve iyi giyinmek, iyi yerlerde oturmak ve bunu sosyal medyada paylaşmak olarak kurgulanmıştır. İstediğinde her şeyin olacağına inanır. Okuduğu kişisel gelişim kitaplarında böyle yazmaktadır çünkü: Yeter ki o istesin, her şey emrine amadedir. O yüzden Tanrı'ya, başı sıkıştığında dualarını kabul eden, sorunlarını çözen, onu hazırda bekleyen bir makine muamelesi yapar. Her şey mümkün diye düşünen biri, depresif bir özne haline kolayca gelebilir. Çünkü depresif iklime hiçbir şey mümkün değil havası hakimdir. Gelmeyen bir terfi, alınmayan birkaç 'like', 'her şey mümkün'ü 'hiçbir şey mümkün değil'e çevirecek güçtedir. O zaman günümüzün performans öznesi kendini sömürerek depresyonunu kendi elleriyle imal eder. Depresif özne hem aziz hem şeytan, hem işkenceci hem kurbandır.
F.Gökhan ÖzcanKitabı okudu
Reklam
Aşırılık ve beraberinde getirdiği patolojiler, çoğu zaman görmek istemediğimiz iç boşluğumuzu doldurma isteğimizin zorunlu ve zorlanımlı bir ruhsal ürünüdür. İletişim iyidir söz gelimi, ancak fazla iletişim iletişimsizlik, fazla sağlık hipokondri (evham), fazla güç şiddet, fazla dikkat odaklanma sorunları, fazla sosyallik yalnızlık yaratmaktadır. Görüldüğü üzere boşluk doldurmak şiddet içeren, her şeyi ters yüz eden bir eylemdir.
F.Gökhan ÖzcanKitabı okudu
İçerisinde yaşadığımız çağın temel sorunsalı hiç çekinmeden söylenebilir ki, aşırı pozitiflik ve fazlalıktır. Zayıflık bir kusur; yavaşlık bir beceriksizlik; olumsuzluk ölümcül bir günah; asosyalite tanrısal bir ceza olarak değer görmekte, günümüzde.
F.Gökhan ÖzcanKitabı okudu
Arabesk müziğin ruhuna sinmiş olan 'yorgunum' teması, bilhassa biz kent mağdurları için hiç de tesadüfi, isabetsiz bir betimleme değil. Yorgunluk çağındayız; yorgunuz.
F.Gökhan ÖzcanKitabı okudu
Türk toplumunu tek bir kelimeyle tanımla deselerdi "tereddüd" derdim, ve eklerdim: Türkiye iki asırdır tereddüd içinde bocalayan bir toplum. Ne Batılı olabildik, ne Doğulu kalabildik. İki yüz yıllık çabanın bizi getirip bıraktığı yer, Şerif Mardin'in deyimiyle "çift milletli bir toplum" oldu. Laiklikle dindarlık, demokrasiyle despotizm, alafrangayla alaturka, modernizmle gelenek arasında bocalayan, tereddüd geçiren bir toplum. Türkiye'nin son iki yüz yıllık geçmişi bir tereddüdün tarihi: ne o, ne bu!
Ömer Faruk K.Kitabı okudu
Reklam
Okumak aslında inasanın kendine bir cevap aramasıdır. Bir çare üretme aracıdır okumak...
Bu hayatta sadece kendisinin olmadığını ve kendisinin yaşamadığını basit bir bilgi objesi olarak bilmesinden ziyade, bu durumu ahlak üretecek bir bilinç seviyesine taşımanın kaygısını çektiğinde insan bir nitelik ve derece kazanır.
Kapitalizmin hızlandırdığı yaşamda duygular da körelir. Özgürlük aktifliğe bağlanır ve bu sebeple duyguların olağan ritmi kaçar. Söz gelimi öfke, sınırlarını, hakkını savunmak isteyen birinin zamanıdurdurmasını ve her şeyi baştan aşağı sorgulamasını sağlayan bir duygu olarak kapitalist toplumda hoş görülmez. Kişi kendisini ezen patronuna öfkelenemez; en fazla kızar ve içe doğru patlar.
Ömer Faruk K.
Türk toplumunu tek bir kelimeyle tanımla deselerdi "tereddüd" derdim, ve eklerdim: Türkiye iki asırdır tereddüd içinde bocalayan bir toplum. Ne Batılı olabildik, ne Doğulu kalabildik. İki yüz yıl­lık çabanın bizi getirip bıraktığı yer, Şerif Mardin'in deyimiyle “çift milletli bir toplum” oldu. Laiklikle dindarlık, demokra­siyle despotizm, alafrangayla alaturka, modernizmle gelenek arasında bocalayan, tereddüd geçiren bir toplum.
32 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.