----Spoiler İçerir---
Emine Işınsu, kitabı kendisi gibi güçlü bir kadın yazar olan annesi, iki gözümüzün nuru Halide Nusret Zorlutuna’ya ithaf etmiş. Kitap Balkanlar’da yaşanan zulüm, umutsuzluk, bitmek bilmeyen ölümler, kaybedişler üzerine. Kitap bir köyde geçiyor ve itiraf edeyim başlar başlamaz ilk 50 sayfa boyunca ağladım. Kitapta o dönemin kirli propagandalarını görüyorsunuz: ‘’Siz Türk değilsiniz Müslüman Rum, Müslüman Pomaksınız’’ diyorlar. Benliklerini unutturmak istiyorlar hatta ülkeden gitmeleri için cami karşısına kilise yapıp, Rum vatandaşların evlerinin inşaatında para vermeden Türkleri çalıştırıyorlar. Sanırım en etkilendiğim olay zulüm altındaki bu insanların “Türkiye’den kurtarmaya gelecekler” umudu. Bir Türk bayrağını gizlemek için mücadele vermek öyle zoruna gidiyor ki insanların! Kızlarını karakola çekip istediklerini yapıyorlar, kimi öldürdüler kimin namusuna göz diktiler hesap soran yok. Bu acı tasvirde Emine Işınsu’nun bizim için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladım. Halide Nusret Zorlutuna, Emine Işınsu, Safiye Erol ve bu kitapta benim asla unutamayacağım karakter Muhsine’ye ve Muhsine’nin narin şahsında Balkanlar’da bu vahşiliği maruz kalan tüm Türklere saygıyla...