Aziz Nesin'den Çocuklara En Güzel Öyküler

Aziz Nesin

Aziz Nesin'den Çocuklara En Güzel Öyküler Posts

You can find Aziz Nesin'den Çocuklara En Güzel Öyküler books, Aziz Nesin'den Çocuklara En Güzel Öyküler quotes and quotes, Aziz Nesin'den Çocuklara En Güzel Öyküler authors, Aziz Nesin'den Çocuklara En Güzel Öyküler reviews and reviews on 1000Kitap.
—Eğer biriki satırla bunu açıklasaydı, o zaman senden, benden ne farkı kalırdı? Bilgin demek, herkesin bildiği şeyleri hiçkimsenin bilemeyeceği biçimde yazabilen, beş kelimeyi beşyüz sayfa uzatabilen adam demektir. Bir bilginle bir bilgisizin ayrımı işte budur. —Öyleyse şair Şermendi'nin 4 Mayıs'ta değil, 3 Mayıs'ta doğduğunu siz nasıl anladınız? Kitabı okuyup da mı anladınız? —Saçma bir soru. Hiçkimse bir bilginin yazdığı eseri okuyarak, onun ne demek istediğini anlayamaz. Bilim o kadar derindir ki... —Ben de onu soruyorum. Öyleyse siz nasıl öğrendiniz? —Şüphesiz kitaptan değil. Bana kendisi söyledi. Zaten bu kitaplar okunsun diye yazılmaz ki... —Peki, ne diye bu kitapları basarlar? —Anlaşılan, bilim için en ufak bir düşünceniz yok. Bir eser ne kadar çok satılır, anlaşılır, okunursa, o kadar değerinden kaybeder. Onun için bilginler, kitaplarının okunup anlaşılmasını değil, raflarda dura dura tozlanmasını daha çok isterler. Az okunan, hatta hiç okunmayan, zor anlaşılan, hatta hiç anlaşılmayan kitap, yazarının değerini artırır. —Şaştım doğrusu. —Bunda şaşılacak ne var? Siz hiçkimsenin anlamayacağı laf etmeyi kolay mı sanıyorsunuz?..
—Eğer biriki satırla bunu açıklasaydı, o zaman senden, benden ne farkı kalırdı? Bilgin demek, herkesin bildiği şeyleri hiçkimsenin bilemeyeceği biçimde yazabilen, beş kelimeyi beş yüz sayfa uzatabilen adam demektir. Bir bilginle bir bilgisizin ayrımı işte budur.
Reklam
Profesörün reçetesine göre bir gözlük yaptırdım. Bu gözlük çok iyi geldi. Herşeyi çok iyi görüyorum. Yalnız hiçbişeyi yerli yerinde göremiyorum. Dünya benden uzaklaştı. On yıldır içinde oturduğum odanın karşı duvarı otuz metre uzağa gitti. Bir arkadaşımın elini sıkacağım, ne mümkün... Yazı yazacağım, elimin altındaki kâğıt iki metre ilerde görünüyor. Dürbünün tersinden bakar gibi bişey. Herşey uzaklaştı ve küçüldü, insanlar mercimek kadar... Aman bu benim hoşuma gitsin de bana bir büyüklük gelsin! Herşey benden küçük ve uzakta, aman ne güzel!.. Hepsi iyi de, yemek yiyemiyorum. Masaya oturuyorum, önümdeki yemek tabağı yirmi metre ötede görünüyor. Burnum sıcak çorbanın içine giriyor da ben kaşığı iki metre uzakta görünen kâseye uzatıyorum. Yiyemez, içemez, yürüyemez oldum..
Arkadaş gitti, benim gözlerimde de bir bulanıklık başladı. Ne uzağı, ne yakını görebiliyorum. Ayrıca bir de gizli özentimi söyleyeyim. Hayatta gizli gizli iki şey istemişimdir. Biri saçlarımın dökülüp alnımın açılmasını, biri de gözlük takmayı. Bu ikisi, insanı aydın kişi gösterir. Kasap çırağını al, saçı dökülüp alnı açılsın, bir de gözlük taksın, üniversiteye doçent yap gitsin.
Baba Nasihatı
- Bak oğlum, ceket çıkarmanın bir usulü vardır. Ceket öyle gelişigüzel çıkarılmaz. Çünkü sen ceketini çıkarır, dizinin üstüne koyarsan, cebindekiler yere dökülebilir, senin de haberin olmaz. Onun için ceketini çıkarırken, önce cebindekilere bakacaksın, cebinde olanları dökülmeyecek, düşmeyecek gibi yerleştirip ondan sonra ceketini çıkaracaksın. Ben hayatta hiçbir zaman cebimdekileri iyice yerleştirmeden ceketimi çıkarmış değilimdir; onun için de hayatımda hiç bir şeyimi ne düşürdüm, ne kaybettim...
Reklam
- Sakin ol, dedi, hayatta hiçbişeyin aşırısı iyi değildir. Bir insan, evladım, hayatta hiçbir zaman aşırıya kaçmamalıdır; alkışlarken de öyle... Hayatta hiçbir zaman ölçüyü kaçırma!.. Orta yol en iyi yoldur.
Ah, ah!.. diyordu, bu yalnızlık yok mu, bu yalnız­lık... Sanki bu göğsümün içi, sonsuz, dipsiz mağaralar gibi bomboş...
329 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.