Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Çocuklar İçin Dünya Tarihi 3

Azizler ve Şövalyeler

Christer Öhman

Azizler ve Şövalyeler Sözleri ve Alıntıları

Azizler ve Şövalyeler sözleri ve alıntılarını, Azizler ve Şövalyeler kitap alıntılarını, Azizler ve Şövalyeler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kara Veba
"Bu hastalığa Yersinia Pestis denilen bir bakteri yol açar. Y. Pestis normal koşullarda farelerde yaşar. Farelerin üzerinde bulunan pireler yoluyla insana bulaşır. Pireler hastalığın yayılmasına neden olurlar. Kara veba çok tehlikeli bir hastalıktır, bu hastalığa yakalanan insanlarda önce yüksek ateş görülür, sonra elma büyüklüğünde çıbanlar çıkar. Önce koltuk altlarında ve kasıklarda görülen bu çıbanlar bütün vücuda yayılır. En sonunda kol ve bacaklarda büyük siyah lekeler oluşur. Ortaçağda bu hastalığa yakalanlar üç gün içinde ölürken, günümüzde bu hastalık antibiyotiklerle tedavi edilmektedir."
Kırmızı Kalem Yayınevi
Ortaçağ-Avrupa
Papazın köylüler üzerinde büyük bir gücü vardır. Yalnızca o doğru bir şekilde tanrıya dua eder ve yalnızca o ayin düzenleyebilir. Eğer o olmazsa hiç kimse cennete gidemez.
Reklam
"Papaz ekmeği küçük parçalara böler, sonra bu küçük parçaları halka dağıtır. Halk sıraya girer, papazın önüne gelen diz çöküp ağzını açar ve papaz ekmek parçasını onun ağzına koyar. Böylece herkes İsa'nın etinden bir parça almış olur. Ama şarabı yalnızca papazlar içebilir. Eğer herkes şaraptan tatmaya kalkarsa şarap yere damlayabilir. Hiç kimse İsa'nın kanını yere dökmemelidir. Papazın köylüler üzerinde büyük bir gücü vardır. Yalnızca o doğru bir şekilde tanrıya dua eder ve yalnızca o ayin düzenleyebilir. Eğer o olmazsa hiç kimse cennete gidemez. (Doğru konuşmak gerekirse papaza inanmayanlar da vardır, ama "ya doğruysa" diye düşünmekten kendilerini alamazlar."
Kırmızı Kalem Yayınevi
Almanya'nın Meinz şehrinde Johan Gutenberg adında bir kuyumcu vardı. O kitap basmak için yeni bir yol buldu. Daha önce kitaplar elle yazılıyordu. Bunun için mürekkep, kamış ya da kaz teleği kullanılıyordu. Bir kitabı kopya etmek için günlerce hatta aylarca çalışmak gerekiyordu. Bu nedenle ortaçağda çok fazla kitap yoktu. Bir kitap bir attan çok daha pahalıydı. Johan Gutenberg harfleri metale nakşetmenin bir yolunu buldu. Buna tipo deniliyordu. Bu yolla harfler birkaç kez kullanılabiliyordu. Gutenberg tipoları dizerek sözcükler oluşturuyor, bunlardan bir sayfa hazırlıyor ve mürekkebe batırıyordu. Böylece bir sayfadan birkaç tane örnek çıkarabiliyordu. Gutenberg ilk kitabı 1450 yılında bastı. Kısa zamanda Avrupa'nın birçok yerinde matbaalar kurulmaya başlandı. Daha önce bir kitabı yazmak haftalar alırken, şimdi bir günde 300 sayfa basılabiliyordu.
İlahi Komedya
Dante Alighieri, 1265 yılında İtalya'nın Floransa kentinde doğdu. "İlahi Komedya" adında uzun bir şiir yazdı. Bu şiir Dante'nin düşünde cehenneme, arafa ve cennete yaptığı yolculuğu anlatır. Bu yolculukta Vergilius Dante'ye rehberlik etmiştir. Vergilius, İmparator Augustus zamanında yaşamış ünlü bir şairdir.
Matbaa
"Almanya'nın Meinz şehrinde Johan Gutenberg adında bir kuyumcu vardı. O kitap basmak için yeni bir yol buldu. Daha önce kitaplar elle yazılıyordu. Bunun için mürekkep, kamış ya da kaz teleği kullanılıyordu. Bir kitabı kopya etmek için günlerce hatta aylarca çalışmak gerekiyordu. Bu nedenle ortaçağda çok fazla kitap yoktu. Bir kitap bir attan çok daha pahalıydı. Johan Gutenberg harfleri metale nakşetmenin bir yolunu buldu. Buna tipo deniliyordu. Bu yolla harfler birkaç kez kullanılabiliyordu. Gutenberg tipoları dizerek sözcükler oluşturuyor, bunlardan bir sayfa hazırlıyor ve mürekkebe batırıyordu. Böylece bir sayfadan birkaç tane örnek çıkarılabiliyordu. Gutenberg ilk kitabı 1450 yılında bastı. Kısa zamanda Avrupa'nın birçok yerinde matbaalar kurulmaya başlandı. Daha önce bir kitabı yazmak haftalar alırken, şimdi bir günde 300 sayfa basılabiliyordu."
Kırmızı Kalem Yayınevi
Reklam
"Köylüler tarlalarından aldıkları ürünün onda birini papaza vermek zorunda. Danaların, koyunların, domuzların ve diğer besi hayvanlarının da onda biri papaza ait. Her pazar, köylüler ayine katılmak için kiliseye gider. Kilisede köylülerin oturabileceği hiç bir şey yok. Papaz kutsal kitabı okur ve ilahiler söylerken, köylüler onu ayakta dinlemek zorundalar. Papaz izin verirse diz çökebilirler. Ayinin en kutsal anı, topluluğa ekmek ve şarabın sunulduğu andır. Içinde şarap olan gümüş bir kase ve içinde ekmek par çaları olan bir tabak vardır. Papaz bu şarabı ve ekmeği kutsar. Sonra ekmek tabağını alarak başının üzerinde çevirir. O zaman ekmek İsa'nın bedeninden bir parçaya, şarap da İsa'nın kanına dönüşür. Papaz köylülere böyle anlatır."
Kırmızı Kalem Yayınevi