Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
En Beğenilen Ba Yorumları ve İncelemeleri
En Beğenilen Ba sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Ba kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Sadece şunu söylemek istiyorum, Birhan Keskin iyi ki var... Edebiyatımızın böyle şairlere sahip olması büyük şansımız bence. Bir sürü yerin altını çizmişim, yıllar önce okuduğumda da aynı etkiyi yaratmıştı, hala büyülü.
Ba
“Cümle âlem gizlidir bir elifte
Ba dedirtmen bana sonra azarım.”
Yunus Emre •
Gülten Akından sonra yine bir kadına layık görülen, “Altın Portakal Şiir Ödülünü” bu defa Türk şiirinin berrak yüzü, Akın’ın yakın arkadaşı Birhan Keskin, “Ba” ile göğüslemiştir. Peki nedir bu Ba?
TDK halk ağzında Ba’yı; şaşma, acıma, korkma vb. gibi türlü duyguları
Kederle Okuyacağınız Bir Kitap
2006 Altın Portakal Ödülü kazanan ‘Ba’ için Yunus Emre’nin sözüyle başlıyor Birhan;
‘Cümle âlem gizlidir bir elifte
Ba dedirtmen bana sonra azarım.’
Ve nihayetinde Birhan’a ‘Ba’ dedirtiyor dünya, sonra durduramıyorsunuz o zarif yüreği.
İnsan olan yerlerinin ağrısını anlatıyor ve ruhundaki acıyı seriyor önünüze. Kolay değil insanın acısını paylaşmak bir başkasıyla. Ama Birhan öyle bir veriyor ki acıyı, sizi kırmamak için de elinden geleni yapıyor. Kendi Araf’ta kalarak damıtıyor kelimeleri yüreğinden.
İnsan olan yerlerini hissedebilen ve o yerleri ağrıyanların kesinlikle okumasını tavsiye ederim.
“Benden kalan boşluğa kırmızı bir Araf düşüncesini koy.
Nasıl hatırlanırsa bir yaprakta orman
Bu kez o olsun beni sana hatırlatan.” ( sayfa,39)
Keyifli okumalar diyemeyeceğim için üzgünüm.
Bilakis kederli okumalar dileğiyle...
47 syf.
·
Puan vermedi
Kısacık bir kitap ama dolu dolu. Duygu aktarımı çok başarılı. Hemen okuyup geçmek yerine hissederek okutuyor. Klasik şiirlerden kafiye açısından farklı. Şair kafiye olsun diye gereksiz yere kelime kullanmamış ve bu da okurken irrite etmiyor.
47 syf.
·
Puan vermedi
Bir gün bir yerde ,
"Dürtme içimdeki narı
Üstümde beyaz gömlek var" satırlarını okudum.
Birhan Keskin'in hangi kitabı diye araştırmaya başladım.
Böylelikle "Ba"ya ulaştım.
Birhan Keskin'den okuduğum ikinci kitap. Ve yine yeniden hayaran oldum kendisine ve kalemine.
Birazcık kıskanmış olabilirim.
Sen bir meyve olan narı tut şiirin tam ortasına öyle bir oturt ki okuyan hayran olmasın! Müthiş...
Şiirlerinde çokça doğadan yararlanıyor. Hem de akla gelmeyecek şekilde... Bu yönüne bayılıyorum Keskin'in.
Taş, ağaç, göl, kuru bir ot bile şiirde öyle bir anlam kazanıyor ki tutup çıkarsanız şiir ,şiir olmaktan çıkıp boynu bükük dizeler topluluğundan öteye gidemeyecek.
Birhan Keskin hakkında keşke daha fazla bilgi olsa. Okuduğum ilk kitabıyla ilgili düşüncelerimi yazdığım ,inceleme demeye de dilim varmıyor gerçi ama 1K öyle dediği için mecbur inceleme diyeceğim, incelemede hakkında biraz araştırma yapmıştım. Tabii çok fazla bilgi bulamadım.
Şiir okumak için isim arıyorsanız Birhan Keskin'i okuyun derim.
Kitaplı günler...(✷‿✷)
47 syf.
9/10 puan verdi
Bir ömürden nasıl döne döne geçer turnalar?
Selâm!
İlk kez bir inceleme yazmaya kalkışıyorum. Kusurlar affola.
Birhan Keskin'in okuduğum ikinci kitabı "Ba". Aslında bu kitabı daha önce birkaç kez okudum. Bu gece bir kez daha okumak istedim. Sanki ilk kez okuyormuş gibi etkiledi beni şiirler. Özellikle şu şiirler: Estradıol 5.8, Penguen 2, Taş, Şubat, Gül Toplamak, Güneş.. Yıldız.
"Poplin Yıllar" şiirinde şöyle bir kısım var:
"Ben bu geçitte,
susan bu cümlelerde ne arıyorum?"
Şairler şiirini yazarken aslında bir susuş sergiliyor gibi gelir bana. Elbette konuşan cümleler de vardır şiirin içinde ama bir o kadar da susan cümleler barındırır. Şair belki de susmak istediğinden yazar bazı şiirleri. Kimi şiirin başlığına görünmez bir yazıyla "Sevgili okuyucu! Ben bu şiirde susuyorum, dinle beni!" yazmış gibi hissettirdi. Ya da ben bu yazıyı görmeyi umdum. Evet , ben umdum. Bir şey dinledim. Bir gizi dinledim. Şair kendine de susuyor olabilir mi bazen, şair bu gizi hissediyor ve arıyor olabilir mi? Neyi sustuğunu arıyor olabilir mi?
Şiirin dilinin duruluğu, kelimeleri yük edinmeden kendine, akıp gidişi beni etkiledi. İçimden bir şeyleri kağıda nakşedilmiş bulmak gözlerimi nemlendirdi. Şiirler tabiatı, hüznü, kırgınlığı, kederi hissettirdi. Buruk ve güzel şiirler var. Şairi gücendiren nedir kim bilir...İnsanın hayatla kurduğu ilişki en çok ellerinden okunurmuş diyor şair kitabın sonlarında. Kendi ellerine bakıp sakin, zarif, kuru, yavaş diye okuyor bu ilişkiyi. Şiirleri de bunun gibi zarif ve sakin.
Okuyun sevgili okurlar!