60’lı yaşlarda ikinci kez baba olan Nedim Gürsel, küçük kızı Dilay ile anılarını, geç baba olmanın ve Paris’te kızından uzak yaşamanın handikaplarını anlatmış bu kitabında. Ben her şeyden önce kitabı çok sıcak ve içten yazılmış buldum. Nedim Gürsel’in diğer kitaplarında da olduğu gibi bu kitapta da Paris yine ana rollerden birinde ama bu sefer baş rolü Dilay’a kaptırmış. Ben de bir kız babası olarak keyifle okudum baba kızın maceralarını, özlemlerini ve Dilay’ın yavaş yavaş büyürken, Nedim Gürsel’in hissettiği ve okuyucuya çok iyi yansıttığını düşündüğüm korkularını.