Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Babaannemin Kardeşleri

Atlas Arslan

Babaannemin Kardeşleri Sözleri ve Alıntıları

Babaannemin Kardeşleri sözleri ve alıntılarını, Babaannemin Kardeşleri kitap alıntılarını, Babaannemin Kardeşleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
…İnsan başkasına kızgınlığını unutur da kendi hatırını kırınca o tamir olmuyor.
Sayfa 102 - hayalci hücre yayın
Hayır, kadınlar utanıyor. Birilerinin objektif ardından onlara bakmasından, bir misafirin onlara gülümsemesinden utanıyor. Özdeğerleri, özsaygı ve özsevgileri öylesine incinmiş ki, her yanları sancıyor. Bu sancıya bir dokunduğunda da gücü hissediyorsun, sen de güçleniyorsun.
Sayfa 48 - hayalci hücre yayın
Reklam
Mevlâna der ki: “Viran yerlerde arayın gerçek hazineleri.”
Sayfa 110 - hayalci hücre yayın
Lakin yaşamaktan korkarım ben, ölüm temizdir, kurtuluştur.
Sayfa 93 - hayalci hücre yayın
Bedenimizde sancıyan , sinyal veren tüm sorunların ruhta başladığına inanıyorum.
Sayfa 77 - hayalci hücre yayın
“Hikayeni beğenmiyorsan yeniden yaz”
Sayfa 74 - hayalci hücre yayın
Reklam
Göğüs kanseri kadınların fedakarlığından, rahim kanseri ise kadınlıklarından utandıklarından oluyormuş.
Sayfa 102 - hayalci hücre yayın
Olaylar benzese de yaşanan ve dönüştürülen her birinden ayrı hikayeler, her biri birer parmak izi…
Sayfa 74 - hayalci hücre yayın
“Ulaşabildiğim herkese anlatabildiğim kadarını anlatıyor söylüyorum. Öyle çok büyük ‘bey'lik sözlere boğulmadan; hareket etsinler adımlarından korkmasınlar. Herkes kendi hikayesini yeniden yazabilir. Hikayeni beğenmiyorsan, değiştir. Sana oyuncaklar alınmadıysa, bir kıçı kırık bez bebekle oyun bile çok görüldüyse, topla gücünü yeniden yarat. Oyununu da yeniden kur, bebeğini de yeniden dik. Hem de öyle anneannemin bana diktiği gibi suratsız olmayanından.”
Sayfa 72 - hayalci hücre yayın
Birbirine yaslanmış ağır ağır ilerleyen kız kardeşlere ve ardımızda kalan Karayazı Köyü'ne bakıyorum. Dinlediğim bu hikayelerin ardından ben de suçlu ve günahkar arıyorum. Sevmediği, istemediğini bile söyleyemediği nişanlısını bırakıp sevdiğine kaçan Gülseven günahkar ve suçlu... Hayır, ablasının ardında bıraktığı nişanlısının eline “gelin” verilen Fidan günahkar ve suçlu... Yaşları yetmişe varan ama hala küçük yaşlarının hüzünlerine sarılı anılarıyla yaşayan tüm kadınlar günahkar ve suçlu... Samimi dilleriyle anlattıkları hikayelerin ardında anlatamadıkları sırlar günahkar ve suçlu… Yaşamında bir kez bile sevişmeden, bir sürü çocuk doğuran kadın bedeninde saklı bekaret günahkar ve suçlu... Yaşadıklarına anlam vermeye çalışıp, günahkar ve suçlu ararken kendilerini de içine alıp üç nesil kadının acılarını bağrına basan güç günahkar ve suçlu… Sahi kim günahkar kim suçlu?
Sayfa 62 - hayalci hücre yayın
Reklam
Hiç anlatmadım, hiç konuşmadım bu kadar. İnsan anlattıkça kendi sesine açılıyo. Kendi sesini tanıyo sanki.
Sayfa 60 - hayalci hücre yayın
Kadınların yaşadığı şiddet, yüreklerine düşen sancı genlere, sonraki kuşaklara taşınır mı?
Sayfa 38 - hayalci hücre yayın
Yok, o hastalık değildir, özür filan da yok. Hani engelleri aramıza koyup “engelli” diyorlar. İnanın engel de yok. Bu köyde bana gülümseyen ilk kişi o çocuk. Sadece ilk bakışta yaşıtlarından, yaşıtları da ondan farklı belki hepsi bu! Farklı... Bizim kurduğumuz düzene, sisteme uyumlu değil, olmak zorunda da değil. Bırakın çığlık atsın, gülsün ağzından salyalar aksın. Bir yabancının karşısında, toplum içinde adabı mübaşeretimize tükürsün.
Sayfa 23 - hayalci hücre yayın
Aynı soy ismi taşıyan iki kuşağı da sayalım, senin dördüncü kuşağın oluyorum. Kazısam babanın soy Ismini mezar taşından, senden sevgisini esirgeyen seni yok sayan baban, hatta kocan da kazınsa bu soy isimle birlikte. Seni, anneni, kızını ve torunlarını inciten tüm soy kazınsa... Adımızla kalsak sadece burada seninle, yazılması mutlaksa bir şey, çantamdaki kalemin ucu ince gelir ama kırmızı rujla adının yanına kocaman “kadın” yazsam.
Sayfa 37 - hayalci hücre yayın
“Ne azı, bütün köye pişirir taşırır dağılırdı. Zenginlik kadınlar için miydi? Değildi, biz sofraları kurardık da oturup yiyemezdik. Kalırsa yerdik. Ben de çok saklardım, tandırda her yerde eltilerimle, komşularla çok dürüm yerdik. Ben de Şehriban abam gibi onlara sahip çıkardım. ”
Sayfa 35 - hayalci hücre yayın
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.