Tüm çocuklarına dünyanın
Babalı çocukluklar dilerim,
Doyasıya yaşayabilsinler diye
Çocukluklarını.
Doyasıya efelensinler diye
Komşu çocuklarına.
Değil mi ki
Benim babam senin babanı döver
Eve gelince,
Varsın sapanla kırılsın camlar
Tırmansınlar elma dallarına
Gönüllerince.
O tek bir sözcük; baba ki sihirli;
Cennet eder çocukluğumuzu bize
ya da dar
Varoluşlarına kuştüyü yastık gibi yaslandığımız
Fedakârlıklarını çabuk unuttuğumuz,
ve büyüdükçe uzaklaştığımız babalar.
Minik ellerimiz güçlü sıcak avuçlarında,
yüreklerimizi
rengarenk uçurtmalar misali
göklere salıp
büyürken
savrulduysak çıkmazlarında yaşamın,
ve doludizginse mutsuzluk anlarımız,
yanılsak da, suça da batsak,
arkamızda hep muhkem bir kale gibiydi
babalarımız
Babamızın
Şarap, tütün, ter, tezek ya da sabun kokusu tütse de teninde,
Oyuncağa, sevgiye, servete batmış yumurcaklar da olsak
Üzgün, yoksul ve ürkek de geçse çocukluğumuz,
Baba, başımız üstündeki sağlam damdır,
Muhkem bir kaledir belleğimizde.