Roman okumak hem yazarın hayal gücüyle, hem de ait olduğumuz, merakımızla kurcaladığımız bir gerçeklikle yüzleşmek demektir. Bir köşeye oturmuş, bir yatağa, divana uzanmış roman okurken, romanın dünyasıyla kendi dünyamız arasında hayal gücümüz durmadan çalışır. Şimdi biz de gitmediğimiz, tam tanımadığımız, bilmediğimiz bir "öteki"yi roman okuyarak hayal etmeye başlamışızdır. Ya da aynı yolculuğu kendimizinkine benzer bir kişinin ruhunun derinliklerine doğru yaparız.