Edebiyatın insanoğlunun kendini anlamak için yarattığı en değerli birikim olduğuna inanıyorum. İnsan toplulukları,kabileler, milletler edebiyatlarını önemsedikleri,yazarlarına kulak verdikleri ölçüde zekileşir,zenginleşir ve yükselirler.
Romanlar ne bütünüyle hayaldir, ne de bütünüyle gerçek. Roman okumak hem yazarın hayal gücüyle, hem de ait olduğumuz, merakımızla kurcaladağımız bir gerçeklikle yüzleşmek demektir.
Bana kalırsa hayat ,ancak bir çerçeveye sığarsa bizi mutlu edebilen, olağanüstü karışık, tuhaf ve anlaşılması zor bir şey. Çoğu zaman mutluluğumuzun ve mutsuzluğumuzun nedeni yaşadığımız hayattan çok , ona verdiğimiz anlam.