Kendisini tanıma fırsatı bulduğum çok değerli Gönül Kıvılcımın’ın uzun süredir okumak istediğim “BABAMIN EN GÜZEL FOTOĞRAFI” romanı, daha doğrusu Bozkır’da Kızılırmak kenarında yaptığım yolculuk bitti.
Babamın En Güzel Fotoğrafı; roman kahramanı Sema’nın bir derviş gibi, babasının ölmeden önce çektiği fotoğrafların peşinden giderek, adım adım köklerine yaptığı yolculuğunun hikayesidir. İç Anadolunun bozkırında geçen hikayede ailenin sır perdeleri aralanıp kara kutusu açılırken, o coğrafyanın tanık olduğu yaşanmışlıklar da anlatılır. Kızılırmak, etrafındaki kırmızı buğday tarlaları ve söğüt ağaçları ise sessiz şahitlerdir. Bavulun içinden çıkan o fotoğraflardan tozu alınmamış hikayelere giden bu yolculukta aşk vardır, geçmiş vardır, Anadolu insanı vardır, susturulmuş kadınlar vardır, göçler vardır, sürgünler vardır, alt yazısı yazılmamış hayatlar vardır, küslükler kırgınlıklar vardır.
Kendi köklerimizde de bizden gizlenen, anlatılmayan hikayelerimizin, aralanmayı bekleyen sırlarımızın olabileceğini sorgulatan bir romandı.
Gönül Kıvılcım’ın kalemine sağlık.