Babanız Atatürk

Falih Rıfkı Atay

Öne Çıkan Babanız Atatürk Gönderileri

Öne Çıkan Babanız Atatürk kitaplarını, öne çıkan Babanız Atatürk sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Babanız Atatürk yazarlarını, öne çıkan Babanız Atatürk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarihe altın harflerle yazılan o söz:
Savunma hattı yoktur, savunma sathı vardır. o satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla ıslanmadıkça bırakılamaz.
Sayfa 84 - Pozitif Yayınevi 5.BaskıKitabı okudu
Reklam
Bir Amerikalı gazeteci bir gün: - İşlerinizde nasıl başarılı olursunuz? diye sormuştu. Atatürk şu cevabı verdi: - Ben bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem. O işi başarmama neler engel olabilir, bunları düşünürüm. Engeller ortadan kalktıktan sonra iş kendiliğinden olur. Vakti ve fırsatı gelinceye kadar yapacaklarını bir sır olarak saklardı. Fakat karar verip harekete geçtikten sonra, ölüm karşısına çıksa, onu gülerek karşılardı. - Tehlike insandan kaçar, derdi. Henüz açılamayan bir demiryolu hattı üzerinde yolculuk ediyordu. Bir yokuşta birden tren geri gitmeye başladı. Ön vagondan iki kişi telaşla kompartımana girerek, Atatürk'e hemen trenden atlamasını söylediler. Hiç kımıldamadan: - Niçin? diye sordu. Sonra gerilemenin sebebini öğrenmelerini ve lüzumlu önlemlerin alınmasını emretti. Bu sırada trenin geri gidişi hızlanmakta idi. Fakat emir verdiklerinden müfettiş olan biri, dönüp gittikten bir müddet sonra tren yavaşladı. Mesele şu imiş: Bu yola ilk defa çıkan makinistler, bir tünele yaklaştıklarını unutarak ocağa kömür atmışlar. Tünelin içinde de zehirli dumandan bayılmışlar. Atatürk'ün soğukkanlılığı herkesin vazifesini yapabilmesini sağlamıştı.
Sayfa 139Kitabı okudu
Atatürk güzeldi. Ölmemiş gibi idi ve yüzünde, dehasının nuru parlıyordu.
Sayfa 149Kitabı okudu
Mustafa Kemal ise, devletin kurtuluşunu savaşa girmemekte ve fırsat kollamakta olduğu fikri ile yine hepsinden ayrılıyordu. Savaş çıktıktan sonra Almanlar olanca gayretleriyle Osmanlı Devleti'ni savaşa sokmak için çalıştıkları sırada; o, mektuplar yazarak, gelen gidenlerle görüşerek, beklemek, sonuna kadar beklemek tavsiyesinde bulunuyordu. Mustafa Kemal, askerlikte kendine inanır ve görüşlerine güvenirdi. Ne Almancı ne İngilizci idi; Türk'tü. Bir peşin hükme saplanmazdı. Ona göre bütün hesaplar yalnız Türkiye düşünülerek, yalnız onun imkânları ve şartları içinde yapılmalı idi. Türkiye'nin o günkü imkân ve şartları ise bu savaşa girmeye, hele böyle devler oyunu içine karışmaya elverişli değildi. Türkiye durumun gelişmesini bekleyerek fırsat kollamalı idi. Derdini anlatamadı. İttihat ve Terakki hükümeti, Almanlar tarafında memleketi savaşa soktu. Şimdi Mustafa Kemal ne yapacaktı? Tek bir şey: Kendisini asker olarak yetiştiren vatana cephelerde namus borcunu ödemek!
Yurt ve hürriyet uğruna canlarını vermekten çekinmeyen halk kahramanları ile neler yapılabileceğini çok iyi bilen Mustafa Kemal, 1919 yılı 19 Mayıs'ında Samsun'a çıkarak milletin başına geçti. Silâhlı dağınık kuvvetleri ve her biri kendi bölgesini korumaya uğraşan dağınık cemiyetleri bir araya toplayarak, Büyük Millet Meclisi hükümetinin ve kurtuluş ordusunun temellerini attı. Yalnız savaşlar kazanan bir komutan değil, halkı birleştiren ve arkasından götüren bir lider, fırsatları kollayan ve kaçırmayan bir devlet adamı olduğunu ispat etti. İsyanları bastırarak, padişah ve halife ordusunu yüzgeri ederek, önce Fransız ve İtalyan askerlerini Kilikya ve Antalya'dan çıkarıp sonra 1922 Eylül'ünde Yunan ordularını denize dökerek, nihayet üç büyük devlet donanmalarını ve askerlerini İstanbul ve boğazlardan çekilmek zorunda bırakarak, bizi bugünkü yurdumuza ve hürriyetimize kavuşturdu.
Sayfa 6 - Pozitif Yayınları - ÖnsözKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.