Bu aslında daha çok adaletsizliğin tarihiydi. İnsanoğlu köleliği, kitlelerin enterne edilmesini ve hatta masumların ölümle cezalandırılmasını bile adalet adına haklı gösterebilmişti. Hiç kimse bir hukuk eğitmeninden daha fazla adaletin insanoğlunun elinde olduğunu ve dolayısıyla insanın da çuvalladığını bilemezdi.
Adalet, kaçınılmaz şekilde coşkuların baskın çıktığı entelektüel bir kavramdı. Adalet gerçekten istediğimiz bir şeyi alabildiğimiz, her şeyi eski düzenine koyabildiğimiz zaman kullandığımız bir kavramdı. Adalet yalnızca bir teselli mükafatıydı.