Babil'de Ölüm İstanbul'da Aşk

İskender Pala
Zaten aşk ile gizliliğin yan yana bulunması dikkat çekmezdi.Çünkü gerçek aşk, gizli olandır.
Fuzuli aşk ayrılığının azab olduğunu, azab kelimesinin a-z-b kökünden türediğini, bunun da "lezzet" demek olduğunu söylüyordu. Demek ki aşkın azabında bir lezzet vardı ve dertleri zevk edinmeyince aşkın tadı çıkmıyordu.
Reklam
Sevinç çığlıkları Akademi Kütüphanesi’nin dış avlusuna ulaştığında, kulaklarıyla görmek istercesine dışarıyı dinleyen Süryani memur, Hilleli Mehmet’in önündeki kitapları alıp sandıklarına kilitlemek üzere götürdü. Geri döndüğünde elinde murassa bir hançer vardı. Kabzası çift boynuzlu ve çatal dilli bir yılan başı biçiminde dökülmüş bir hançerdi bu.
Beni aşkın yağmur olup yağdığı, zamanın aşka kurulduğu, aşkın zekât olarak verildiği coğrafyalara götürsünler istiyorum.
Dünya insanın gölgesi gibidir, ona sırtını dönersen peşinden gelirde, peşine düşersen hep önünden kaçar...
Bir şehrin içindeyken ona hasret çekmenin ne olduğunu belki de bilmezsiniz siz....İstanbul benim ezelden yarim idi; hala da öyledir.
Sayfa 414
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.