Türk cemiyeti… Maddeye yenilerek Batı'dan esen fırtınaya teslim oldu… Böylece de Batı'ya ruhunu kiralayalı beri, kendi hânesinde sığıntı olarak mukaddesatından, örf ve âdetlerinden utanıp, inançsızlığının adını “ilericilik” koyarak yaşamaya başladı.
Kazan gibi kaynayan dünyada herkes bir gûnâ (çeşit) telaşta. Kazanç telaşı, mevki telaşı, üstünlük telaşı, rekabet telaşı, intikam telaşı, ev-bark telaşı, evlat telaşı...
Kazan gibi kaynayan dünyada herkes bir çeşit telaşta. Kazanç telaşı, mevki telaşı, üstünlük telaşı, rekabet telaşı, intikam telaşı, ev-bark telaşı, evlat telaşı...
"Ey insan, barışa tâlip ol. Ammâ her şeyden evvel kendinle sulhe var. Senin kendinle barışa varman, kütlelerin hattâ cihânın da âsâyiş ve huzûru demektir."
Türk cemiyeti… Maddeye yenilerek Batı’dan esen fırtınaya teslim oldu… Böylece de Batı’ya ruhunu kiralayalı beri, kendi hânesinde sığıntı olarak mukaddesatından, örf ve âdetlerinden utanıp, inançsızlığının adını “ilericilik” koyarak yaşamaya başladı.
Türk cemiyeti… maddeye yenilerek Batı’dan esen fırtınaya teslim oldu… Böylece de Batı’ya ruhunu kiralayalı beri, kendi hânesinde sığıntı olarak mukaddesatından, örf ve âdetlerinden utanıp, inançsızlığının adını “ilericilik” koyarak yaşamaya başladı.
Türk cemiyeti şehirlisi ile, köylüsü ile öyle insanların topluluğu idi ki, Allah korkusu deyince, hatırlarına cehennem gibi, azap gibi, kahır gibi endişeler gelmez, haşyetullah denen ilâhî heybet, saygı ve ürperişin sevgi dolu neşvesi gelirdi.
Türk cemiyeti… maddeye yenilerek Batı’dan esen fırtınaya teslim oldu… Böylece de Batı’ya ruhunu kiralayalı beri, kendi hânesinde sığıntı olarak mukaddesatından, örf ve âdetlerinden utanıp, inançsızlığının adını “ilericilik” koyarak yaşamaya başladı.