Modern Dünya İçin Toltek Bilgeliği

Bağlanmanın Beş Seviyesi

Don Miguel Ruiz Jr.

Oldest Bağlanmanın Beş Seviyesi Posts

You can find Oldest Bağlanmanın Beş Seviyesi books, oldest Bağlanmanın Beş Seviyesi quotes and quotes, oldest Bağlanmanın Beş Seviyesi authors, oldest Bağlanmanın Beş Seviyesi reviews and reviews on 1000Kitap.
Özgürlük budur: Kendinizi yargılama biçiminde bastırmaksızın haz duymak ve tam da olduğunuz gibi olmak. Kuş kuştur. Kaktüs kaktüs. İnsan insan. Miguel Miguel. Siz de siz.
Tarihte kısa bir dönem boyunca lale altından daha değerli olmuştur. 1600'lerde Hollanda'nın altın çağında bir lalenin fiyatı, orta sınıf bir tüccarın yıllık gelirinin on katıydı. 1500'lerde Osmanlılar tarafından Viyana'ya getirilen egzotik çiçek güzelliğiyle pek revaçtaydı ve kısa zamanda bir statü simgesi haline geldi. Bir virüs sonucu bitkilere kıran girmesiyle çiçek veren bir lale için bekleme süresi yedi ile on iki yıla uzamıştı. Soğanların fiyatı aldı başını gitti. Lale borsasının ortaya çıkışıyla insanlar varları yoklarını elden çıkarıp ardından daha pahalıya satmak üzere soğan almaya başladı. İşe sonradan girenlerin talihsizliği, lale çılgınlığı geçti ve piyasa çöktü. Lalelere ilişkin anlaşma değiştiğinde pek çok insan elindekileri kaybetmesiyle ciddi bir ekonomik gerileme başladı...
Reklam
128 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Don Miguelin çocuğunun yazdığı bir kitap. Herhangi bir görüş ya da konuya olan bağlılık seviyenize göre davranış şekillerinizin nasıl değiştiğini anlatıyor. Okunmasını tavsiye ederim.
Bağlanmanın Beş Seviyesi
Bağlanmanın Beş SeviyesiDon Miguel Ruiz Jr. · Kuraldışı Yayınları · 201470 okunma
Bir kaç dakika boyunca sessizce bana baktı, sonra, “Sen mi bilgiyi kullanıyorsun, yoksa bilgi mi seni?” diye sordu. Boş boş baktım. Devam etti. “Çeviri yaparken benim sözcüklerimi önceden bildiğinle, gerçek olduğunu düşündüğün şeyle ifade etmeye çalışıyorsun. Bana kulak vermiyorsun; kendini dinliyorsun. Bunu hayatının her anında yaptığını hayal et. Yaşama bakıp hayat akıp giderken sen onu tercüme edersen yaşamayı kaçırırsın. Ama eğer hayata kulak vermeyi öğrenirsen sözcükleri sırası geldikçe dile getirmeyi bilirsin. Bilgin sana hayat boyu yol gösterecek bir araç olarak kullanılabilmeli ama bir yana da bırakılabilmelidir. Bilginin yaşadığın her şeyi tercüme etmesine izin verme.”
Sayfa 10
Başımla onayladım ama büyükannemin neden söz ettiğini anlamam yıllar aldı. Hayat boyu yaptığımız, söylediğimiz, gördüğümüz, dokunduğumuz, kokladığımız, tattığımız ve işittiğimiz her şeyi durmadan anlatır ya da yorumlarız. Doğuştan hikayeciler olarak öykü akışını sürdürürüz, bu sırada kimi zaman bu akışın altında kendiliğinden gelişmekte olan milyonlarca alt öykü dikkatimizden kaçar gider. Bir yudum şarap içip “Biraz kuru; iyi yıllanmış fakat fıçı tadı geliyor. Daha iyisini içmiştim” demeye benzer. Şarabın tadı ve kokusunun tadına varmakla yetinmek yerine tadını analiz eder, parçalarına ayırmaya, tanıdık bir bağlam ve dile sığdırmaya çalışırız. Böylece o andaki deneyimi büyük ölçüde kaçırırız.
Sayfa 11
Kopulacak bütün inançlar arasında en önemlisi şudur: Mutlu olmak için kusursuz bir imge edinmek zorunda olduğunuz inancına bağlılığınızı bırakın. Burada söz konusu olan sadece görüntüye ilişkin olanlar da değildir; içine düşünme biçimimizi, spiritüel arayışlarımızı ve toplum içindeki yerimizi de alır. Bütün bunlar kendimizi kabulün koşullarıdır. Kendi sevgimize layık olmak için kendimize koyduğumuz beklentileri karşılamak zorunda olduğumuzu düşünürüz, ancak bu beklentilerin hakiki doğamız değil, anlaşmalarımızın ifadesi olduğunun farkına varmamız gerekiyor.
Sayfa 17
Reklam
109 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.