Bana baktın bir adam gördün. Bir kamyoncu. Eli nasırlı, burma bıyıklı, kirli sakallı. Ama öyle mi? İçimde ne gizli, bildin mi? Dışımdaki ne, gördün mü? Ne arıyorsun peki? Babanın izlerini mi? Hepsi bahane, hayatımız bahane. Peki bahanemiz ne? Tutunmak. Kime? Kimi Allah'a, kimi dünyaya. Kamyon bahane, çay bahane, cami bahane. Hepsi bir tutunma, hepsi bir dert, hepsi bir hülya. Öyle değil mi ya? Hayret diyordum ya! Hayret ki ne hayret!