Yazarın okuduğum ilk kitabı ve son olmayacak çünkü Mishima'nın inanılmaz betimlemeleri var. Günlük hayattan sıradan kelimelerle derin duyguları, felsefi görüşleri ifade eden betimlemeleri bu yazar ne anlatırsa anlatsın okunur hissine kapılmama sebep oldu. Bunun dışında, Japon kültürünü daha yakından tanımak, imparatorluk ailesine bakış açısını ve batılılaşma akımının soylu ailelerdeki etkisini görmek, Matsuagelerin evine konuk olup Japon tarzı bahçelerde, Batı-Japon tarzı evlerde gezinmek de güzeldi. Kiyoaki ve Satoko'nun hikayesine ise çok kapılamadım, Kiyoaki'nin hissettiği şeyin aşk değil de egodan ya da drama arayışından kaynaklanan duygular olduğu düşüncesindeydim. Hayatında sorunu olmayan, boşluğa düşmüş bir gencin kendine macera araması gibiydi ama Japon kültüründeki kapalılık nedeniyle böyle sanmış da olabilirim, bilmiyorum. Sonuç olarak okumaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum.