Ömer Seyfettin'in hikayelerinden oluşan bu ilk ciltte yirmiyi aşkın birbirinden farklı anlatı vardır. Uzun hikayelerini daha çok beğendiğimi belirterek başlayacağım söze. Çocukken okuduğum Aşk ve Ayak Parmakları ise hep aklımın bir köşesinde kalmış, yazara ait olduğunu bilmeden ara ara hatrıma getirip düşünürdüm, benim için mutluluk verici bir karşılaşma oldu.
Aşk ve Ayak Parmakları: Hikaye hem özgün hem de çarpıcı bana göre. Evli bir adam güzel giden evliliğini bir anda sonlandırmak ister: işte bu noktada eşiyle arasında geçen mektupların akışı sürükleyip gider. Adama göre her insanın bir hayvan profili vardır, bazıları tavuk, bazıları maymun... İnsanlar profiline sahip olduğu hayvanın çoğu özelliğini davranışsal olarak gösterir. Eşininkini ise asla bulamamıştır ta ki o güne dek. - Devamını bence kesin okuyun :)
Tarih Ezeli Bir Tekerrürdür: Bu hikaye ise Candaules'in hikayesinin uyarlaması olarak kabul edilebilir ki yazar hikaye içinde hikaye vererek bunu kendisi de belli etmiştir. Yine güzel giden bir evlilik vardır ama adamın eve gelen akrabasına, sürekli olarak eşini övmesi ve yaptığı haddini aşan şeylerle evliliği mahvolacaktır. Bazı kısımlarını aşırı kızgınlıkla okuduğum hikaye, bu ciltten en sevdiğim ikinci eser oldu.