Ömer Seyfettin Toplu Hikayeleri - Birinci Cilt / 1902-1911

Bahar ve Kelebekler

Ömer Seyfettin
Yüz yıldır eserleri çokça okunan Ömer Seyfettin’in bütün hikâyelerini günümüz Türkçesiyle sunduğumuz bu dizinin ilk cildinde, yazarın 1902’den 1911’e kadar yayımlanan ilk dönem hikâyeleri yer alıyor. Bu hikâyeler birkaç bakımdan önemlidir. Öncelikle bunlar bize Ömer Seyfettin’in Maupassant tarzı olay hikâyeciliği anlayışının biçimlenme süreci hakkında değerli ipuçları verir. Ayrıca sade Türkçe eğilimiyle ün yapacak yazarın kendi dilini aradığı bu ilk yıllarda, ağdalı bir Osmanlıcayla ve çok farklı bir imgelem dünyası içinde hikâyeler yazdığını görmek ilgi çekicidir.
180 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1911
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

128 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
İlk Öykü Denemem
Kitabın konusu günlük olaylardan hatıralardan , tarih, masal ve efsanelerden olan kısa ve anlamlı öyküler her kesime hitap edebilecek kitap Bütün öyküler güzeldi ama benlik mi değil hikayeyi anlıyorum tam yaşıyorum diyorum öykü bitiyor ama şimdi diyeceksiniz öykünün anacı bu anladım ki ben romancıymışım
Bahar ve Kelebekler
Bahar ve KelebeklerÖmer Seyfettin · Beyan Yayınları · 20161,473 okunma
74 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Hikayelerinde tasvir gücü çok yüksek. Okurken manzara insanın gözlerinde canlanıyor. Bahar ve Kelebekler adlı hikayesinde bir genç kız ve yaşlı ninesinin hayatlarından yola çıkarak kuşak farkının insan ilişkileri üzerindeki etkilerini çok güzel anlatmış.
Bahar Ve Kelebekler
Bahar Ve KelebeklerÖmer Seyfettin · Kapra Yayıncılık · 20211,473 okunma
328 syf.
10/10 puan verdi
Bahar ve kelebekler Kısa kısa hikayelerin olduğu şahane bir Ömer Seyfettin kitabı. Bu kitabı çocukken okumuştum. Yanlış hatırlamıyorsam 10-11 yaşındaydım.. Üzerinden kaç sene geçerse geçsin, gördüğüm her kelebeğe daha dikkatli bakar oldum (: Okunabilecek güzel  bir eser, okumakla kalın * Türk Edebiyatı klasiklerinin bendeki yeri çok daha başka, seviyorum bu tarz kitapları.. Alıntı °°°Saf mavi bir sema...
Bahar ve Kelebekler
Bahar ve KelebeklerÖmer Seyfettin · Çağrı Yayınları · 20111,473 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Ömer Seyfettin'i çok küçükken okumuştum, onları hatırlamadığımı varsayarsak ilk okuyuşum oldu bu. Hikayelerden iki tanesi gerçekten çok güzeldi. Kitaba da ismi verilmiş olan "Bahar ve Kelebekler" herkesin okuması gereken bir hikaye. Artık bahar geldiğinde, ilk gördüğüm kelebeğe özellikle dikkat edeceğim. Diğer bir hikaye olan "Tarih Ezeli Bir Tekerrürdür!" de etkileyiciydi. Ömer Seyfettin'in öykülerinin ilk cildiydi bu kitap, ikinci cildini okumayı ise sabırsızlıkla bekleyeceğim.
Bahar ve Kelebekler
Bahar ve KelebeklerÖmer Seyfettin · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,473 okunma
180 syf.
10/10 puan verdi
Ömer Seyfettin Türk edebiyatında yeri dolduramaz hikayecimiz. Yayıncı bilinmeyen hikayelerinin yer aldığı 2 kitaplık bir seri basmış. Okumuş olduğum kitap bu serinin ilk kitabı. İçinde yazarın bugüne kadar okumamış olduğum bir sürü hikayesi mevcut. Dili son derece akıcı ve sade. Bu özelliği ile her kesimden insana hitap ediyor. Bu kitaptaki hikayeleri 1902 ile 1911 arası yazdığı hikayelerden oluşuyor. Bu nedenle Osmanlı'nın son dönemine şahitlik ediyoruz. Bu devirdeki aile hayatı, sosyal hayat bolca tasvir edilmiş. Em beğendiğim hikaye ise kitaba adını veren Bahar ve Kelebekler . Hikayede bir nine ve torunu etrafında eski ve yeni çatışması resmedilir. Türk kadınının hak ettiği yeri alması gerektiği aktarılır. Mutlaka okumamız gereken klasiklerinden yazarın. Alintilar Çünkü kelebeklerin birer manaları vardı. Beyaz kelebek saadet, talih; pembe kelebek sıhhat ve afiyet; sarı kelebek keder ve hastalık; siyah kelebek felaket, matem ve ölüm demekti." Allah'ın şüphesiz "istenildiği gibi"değil, "istediği gibi ' vermek en haklı bir hikmetiydi. Şimdi düşünüyorum ki, hayatta bu mecbur ve şefkatsiz geçmişlerin hiç olmamış gibi geçişinde meydana gelen ne garip bir hiçlik, ne yok oluş düşkünü ve hayal dolu bir boşunalık, ne belirsiz, ne gizemli bir sürat var!... Ah bu hayal gücü ne kadar mahzun ve tatlıdır, bilir misiniz? Onu sevmekliğim o kadar umulmadık, o kadar olağandışı mıydı? Unutmak, maziye kayıtsız kalmak, önem vermemek istiyorum. Fakat mümkün mü?.. Hislerimize, fikirlerimize üstün gelmeyi arzu etmek kadar masumane bir hülya olamaz. Bir gül, bir gül... O kadar ihtiyacım var ki, bir gül, bir bahar çiçeği..
Bahar ve Kelebekler
Bahar ve KelebeklerÖmer Seyfettin · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,473 okunma
82 syf.
·
Puan vermedi
Ömer Seyfettin'in konusunu günlük olaylardan, hatıralardan tarih, masal ve efsanelerden alan kısa ve anlamlı hikayelerinden oluşan bir kitap. Sürükleyici ve hoş hikayeler barındıran bu kitabı günlük hayatta toplu taşıma araçlarında cep kitapçığı olması suretiyle okuyabilirsiniz. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.
Bahar ve Kelebekler
Bahar ve KelebeklerÖmer Seyfettin · Karbon Kitaplar · 20191,473 okunma
180 syf.
8/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Yüz yıldır eserleri çokça okunan Ömer Seyfettin'in bütün hikâyelerini günümüz Türkçesiyle sunduğumuz bu dizinin ilk cildinde, yazarın 1902'den 1911'e kadar yayımlanan ilk dönem hikâyeleri yer alıyor. Bu hikâyeler birkaç bakımdan önemlidir. Öncelikle bunlar bize Ömer Seyfettin'in Maupassant tarzı olay hikâyeciliği anlayışının biçimlenme süreci hakkında değerli ipuçları verir. Ayrıca sade Türkçe eğilimiyle ün yapacak yazarın kendi dilini aradığı bu ilk yıllarda, ağdalı bir Osmanlıcayla ve çok farklı bir imgelem dünyası içinde hikâyeler yazdığını görmek ilgi çekicidir.
Bahar ve Kelebekler
Bahar ve KelebeklerÖmer Seyfettin · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,473 okunma
160 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Kurtuluş savaşı yıllarına ait bir kitap Bir tarafta işgal bir tarafta direniş Ve düşman askerlerinin yaptığı keyfilikle dolu insanlıkdışı muameleler Varolun
Bahar ve Kelebekler
Bahar ve KelebeklerÖmer Seyfettin · İnkılap&Aka Kitabevi · 19811,473 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bir öykü nasıl incelenir?
Bu yazımda Ömer Seyfettin’in Bahar ve Kelebekler öyküsünü ayrıntılı olarak irdeledim. Doksan yedi yaşında bir kadınla, bu kadının torununun torunu arasında geçen öyküde olaylara ve olgulara farklı bakış açısı ile kuşak çatışması anlatılır. Peki olan biten nedir? Genç bir kız kitap okumaktadır. Büyüknine ona ne okuduğunu sorar. O da Piyer Loti’nin
Bahar ve Kelebekler
Bahar ve KelebeklerÖmer Seyfettin · Rafet Zaimler Yayınevi · 19731,473 okunma
180 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
1902’den 1911’e kadar yayımlanan ilk dönem hikâyeleri yer alıyor. Bu hikâyeler birkaç bakımdan önemlidir. Öncelikle bunlar bize Ömer Seyfettin’in Maupassant tarzı olay hikâyeciliği anlayışının biçimlenme süreci hakkında değerli ipuçları verir. Ayrıca sade Türkçe eğilimiyle ün yapacak yazarın kendi dilini aradığı bu ilk yıllarda, ağdalı bir Osmanlıcayla ve çok farklı bir imgelem dünyası içinde hikâyeler yazdığını görmek ilgi çekicidir.
Bahar ve Kelebekler
Bahar ve KelebeklerÖmer Seyfettin · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,473 okunma

Yazar Hakkında

Ömer Seyfettin
Ömer SeyfettinYazar · 178 kitap
Ömer Seyfettin (d. 11 Mart 1884 Gönen Balıkesir, – ö. 6 Mart 1920 İstanbul), Türk edebiyatının önde gelen hikâye yazarlarındandır. Asker, şair ve güçlü bir edebi yeteneği olan bir öğretmendir. Türk kısa hikâyeciliğinin kurucu ismidir. Ayrıca edebiyatta Türkçülük akımının kurucularındandır. Türkçede sadeleşmenin savunucusudur. Kısa ömrüne pek çok sayıda eser sığdırmıştır. 1884 yılında Gönen'de (Balıkesir) doğdu. Yüzbaşı Ömer Şevki Beyle, Fatma Hanımın ikisi küçük yaşlarda ölen dört çocuğundan birisidir. Öğrenimine Gönen'de bir mahalle mektebinde başladı. Ömer Şevki Beyin görevinin nakli dolayısıyla Gönen'den ayrılan aile İnebolu ve Ayancık'tan sonra İstanbul'a geldi. Ömer Seyfettin, önce Mekteb-i Osmanîye, 1893 ders yılı başında da Askerî Baytar Rüştiyesine kaydedildi. Bu okulu 1896'da tamamlayarak Edirne Askerî İdadîsine devam etti. 1900'de İdadî'yi bitirerek İstanbul'a döndü. Burada Mekteb-i Harbiye-i Şahâne'ye başladı. 1903 yılında Makedonya'da çıkan karışıklık üzerine "Sınıf-ı müstacele" denilen bir hakla imtihansız mezun oldu. Ömer Seyfettin, mezuniyetten sonra piyade asteğmeni rütbesiyle, merkezi Selanik'te bulunan Üçüncü Ordunun İzmir Redif Tümenine bağlı Kuşadası Redif Taburuna tayin edildi. 1906'da İzmir Jandarma Okuluna öğretmen olarak atandı. Bu, Ömer Seyfettin için önemlidir; zira bu vesileyle İzmir'deki fikrî ve edebî faaliyetleri takip edecek ve bunlar içerisinde yer alan gençlerle tanışacaktır. Nitekim batı kültürünü tanıyan Baha Tevfik'ten Fransızca bilgisini artırmak için teşvik gördü; Necip Türkçüden ise sade Türkçe ve millî bir dille yapılan millî edebiyat konusunda önemli fikirler aldı. Ömer Seyfettin Ocak 1909'da Selanik Üçüncü Orduda görevlendirildi. Selanik'te çıkmakta olan Hüsün ve Şiir dergisinin ismi Akil Koyuncunun istek ve ısrarı üzerine Genç Kalemlere çevrildikten sonra 11 Nisan 1911'de Ömer Seyfettin'in Yeni Lisan isimli ilk başyazısı imzasız olarak yayımlandı. Genç Kalemler yazı heyetini oluşturanlar Balkan Savaşının başlaması üzerine dağılmak zorunda kaldı. Ömer Seyfettin yeniden orduya çağrıldı, Yanya Kuşatmasında esir düştü. Nafliyon'da geçen 1 yıllık esareti sırasında sürekli okumuştu. "Mehdi", "Hürriyet Bayrakları" gibi hikâyelerini bu dönemde yazdı. Hikâyeleri Türk Yurdunda yayımlandı. Esareti süresince gerek okuyarak, gerekse yaşayarak yazarlık hayatı için önemli olacak tecrübeler kazandı. Ömer Seyfettin 1913'te esareti bitince İstanbul'a döndü. 23 Ocak 1913'te Enver Paşanın organize ettiği Babıali Baskınına katıldı. Daha sonra askerlikten ayrıldı, yazarlık ve öğretmenlikle hayatını kazanmaya başladı. Türk Sözü dergisinin başyazarlığına getirildi ve burada Türkçü düşüncenin sözcülüğünü yapan yazılar yazdı. 1914 yılında Kabataş Sultanisinde öğretmenlik görevine başladı ve bu görevini ölümüne kadar sürdürdü. 1915'te İttihat ve Terakki Fırkası ileri gelenlerinden Doktor Besim Ethem Beyin kızı Calibe Hanımla evlenmiştir. Bu evlilik Güner isimli bir kız çocuğuna rağmen bozulunca tekrar yalnızlığına döndü. 1917'den ölüm tarihi olan 6 Mart 1920'ye kadar geçen zaman birçok acı ve sıkıntıya rağmen verimli bir hikâyecilik dönemini içine alır. Bu dönemde 10 kitap dolduran 125 hikâye yazdı. Hikâye ve makaleleri Yeni Mecmua, Şair, Donanma, Büyük Mecmua, Yeni Dünya, Diken, Türk Kadını gibi dergilerle Vakit, Zaman ve İfham gazetelerinde yayımlandı. Bir yandan öğretmenlik yapmayı sürdürdü. Hastalığı 25 Şubat 1920'de artınca yazar, 4 Martta hastahaneye kaldırıldı. 6 Mart 1920'de hayata gözlerini yumdu. Önce Kadıköy Kuşdili Mahmut Baba Mezarlığına defnedilir. Daha sonra mezarı buradan yol geçeceği veya araba garajı yapılacağı gerekçesiyle 23 Ağustos 1939'da Zincirlikuyu Mezarlığına nakledildi. En yakın arkadaşı Ali Canip Yöntem, onun hayatını ve mizacını anlatan, en kuvvetli hikâyelerini içeren Ömer Seyfettin ve Hayatı adlı bir kitap yazdı ve bu kitap 1935 yılında yayımlandı. Kısa bir süre sonra da bütün hikâyeleri bir kitap serisi halinde basılmıştır ve bu hikâyeler günümüzde de okunmaktadır. Detaylı bilgi ve kaynak: tr.wikipedia.org/wiki/Ömer_Seyf...
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.