Yavaş sesle, "Ama siz acı çekiyorsunuz," demeyi göze aldım. Görmeye katlanamadığım şey buymuş gibi.
O bunu yadsımadı. Evet, gibilerinden başını sallayarak alt dudağını dişledi. Çenesinin titrediğini gördüm.
"Elbet düzelecektir yakında," diye soludu; gitti yatağının yanındaki etajerin önünde, sırtı bana dönük olarak durdu. "Her şey düzelecektir, böyle sürüp gidemez."
Ve sesinden ağladığını anladım.