Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar

Latif Ruhşat Alpkan
İsa, beş-altı ay önce bizim serviste yatmıştı. Çok tatlı, manik bir hastamızdı. Bulaşıcı neşesiyle tüm servisin maskotuydu. Dünyaya mutluluğu getiren bir peygamber olduğunu, İsa Peygamber olduğunu söylerdi. Tedaviden sonra o aşırı neşesi kayboldu. Sıradan bir insandı artık. Peygamber İsayı vatandaş İsa yapınca taburcu ettik. Dr. Lâtif Ruhşat Alpkan, Afife Jaleden Neyzen Tevfike, kendini Atatürkün oğlu ya da cumhurbaşkanı sanandan Madem öleceğiz, niçin doğuyoruz? gibi sorularla hayatın anlamını arayanlara kadar çok renkli bir insan topluluğunu karşımıza çıkarıyor. Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesini bir bakıma ülkemizin vicdanı olarak ortaya koyuyor ve mizahi bir dille okurları halkça görmezden geldiğimiz arızalarımız üstünde düşünmeye yönlendiriyor. Hiç kimsenin yabancı, öteki olmadığını, gerçeklik algısını yitiren bir hastanın bize dair en derin gerçekleri dile getirebileceğini gösteriyor. Alpkan, her zaman biz hekimiz, hâkim değil anlayışıyla hastalarına yaklaşan bir psikiyatrist. İnsan olmak ve kalmak için Bakırköyde yaşanan öykülerden uzak durmamamız gerektiğini bize anlatıyor. Erkin Koray'ın meşhur şarkısının sözleri aslında kime ait? (Sabahleyin adım adım / Yolları hep aradım / Körolası çöpçüler / Aşkımı süpürmüşler) Taburcu olmayı kafaya takan gerçek bir şair: Recep Güngör (Üsküdar gözümde tütüyor burcu burcu / Artık beni taburcu edin taburcu) Şah'ın subayının başına gelenler! (Don-gömlek ve elinde bir su bidonuyla buralarda dolaşırsan olacağı budur!)
Yazar:
Latif Ruhşat Alpkan
Latif Ruhşat Alpkan
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 24 dk.Sayfa Sayısı: 226Basım Tarihi: Nisan 2013Yayınevi: Okuyan Us Yayınları
ISBN: 9786055134105Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
226 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
merhaba; Hepimizin bir deli yanı vardır değil mi. Mesela kimimiz kendini doğan güneş sanar, kimi her şeye gülerek ciddi olamaz, kimimiz ise tüm gün aklımızda ki sorularımızla deliririz. Kitap çok da beklentimizi karşılamıyor haberiniz olsun. Yani hastaların çok da neler yaşadığını neler çektiğini derinden anlatmıyor. Bakırköy'de ki doktorlarımızı ve aslında onların üstündeki etkileri iğneden anlatıyor. Beni en çok etkileyen ve hoşuma gidense; hastalarımızın şiirleriydi. Ve bir vaka hastasının kafasında ki o sorular aslında hepimizin iç dünyasındaki sorulardı. Keşke cevabını da alabilseydik :).... Belki de cevapları alınamayan sorular olduğu için deliriyor insanlar. Buyurun birkaç sorularla sizi kendinize bırakıyorum. 1) Birisi gülse sanki benim durumuma gülüyormuş zannına kapılıyorum. 2) Madem öleceğiz, niçin doğuyoruz ? 3) Yaşlandığımız sürece niçin zamanın geçtiğinin farkına bilinçli olarak varamıyoruz.? 4) İnsan gerçekten düşünen bir hayvan mıdır ? 5) Vahiy denilen olay aslında kalben hissettiğimiz hadiseler ve hayatın çıplak gerçekleri midir ? 6) Yeni doğan bir bebek ıssız bir yere bırakılsa ( tehlikelerden ve açlıktan korunarak) ve diyelim ki, 40 veya 50 yaşına gelse ne gibi davranışları olur ? İnançlarının ne olmasını bekleriz ? 7) İnsanlar doğduklarında emeklediklerine göre, yürümek öğretilmiş bir davranıştır. Öğretilmeseydi yetişkin bir insan emeklemeye devam eder miydi? Aslında hepimiz için de, kendimizden bir parça buluyoruz her karakterin bir hareketinde... Belki de aslında hepimiz birer deliydik. Sadece kimimiz az, kimimiz orta, kimimiz çok ve kimileri tescilli ....
Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar
Bakırköy Akıl Hastanesi'nden AnılarLatif Ruhşat Alpkan · Okuyan Us Yayınları · 2013103 okunma
Reklam
226 syf.
·
Puan vermedi
Bakırköy Akıl Hastanesi’nden Anılar
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin bahçesindeki Düşünen Adam heykelini bilmeyen pek yoktur belki de. Ama orijinali, usta Rodin’e ait olan bu heykelin bir benzerinin hastane bahçesine yerleştirilmesinin öyküsü pek bilinmez. 1953 yılında, hastane başhekimi bir dergide bu heykelin fotoğrafını görünce, “Aynısını başhekimlik binasının karşısına yaptıralım,” der ve hastanede tedavi gören heykeltıraş Kemal Künmat bu işle görevlendirilir. Tam heykel tamamlanmak üzereyken, Künmat, “Para vermezseniz işi bitirmem,” der ve Düşünen Adam’ın elini çenesinin altına koyduğu kolu yontmadan öylece bırakır. Böylece, heykelle uğraşan başka biri var mı diye yeni bir araştırmaya girişilir. “Ben büyük bir heykeltıraşım!” diye ortaya çıkanlar ise saymakla bitmez. Nihayet aylar sonra, hobi olarak resim ve heykelle ilgilenen bir hasta heykeli tamamlamayı başarır. Lâtif Ruhşat Alpkan, yıllarını bu hastanede geçirmiş bir doktor. “Bakırköy Akıl Hastanesi’nden Anılar” kitabında hastanenin geçmişini, bugününü, kendisinde iz bırakan olayları önceki kuşakların anılarına da yer vererek anlatıyor. İnsanın içini burkan, bazen de yüzünü güldüren anılar, bambaşka bir dünyanın kapısını aralıyor okurun önünde. Kitaptan bir alıntı: “Umudu olanın her şeyi var demektir.” (s.131)
Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar
Bakırköy Akıl Hastanesi'nden AnılarLatif Ruhşat Alpkan · Okuyan Us Yayınları · 2013103 okunma
226 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İyi ki okudum dediğim kitaplar arasına girdi. Kesinlikle edebi bir beklentiniz olmadan okuyun ilk önce bunu söylemek isterim. Lâtif beyle sohbet ediyormuş gibi, hastanenin tarihinden, çalışan doktorlara, hastalara kadar her şeyden biraz biraz anlatmış. Yer yer kahkaha attığım, yer yer ağladığım bir kitaptı. İnsanları yaftalamadan önce “onların yaşadığı hayatı ben yaşasaydım ne olurdu?” diye dönüp sorun kendinize. Halâ delirmediyseniz, belki de sorunlu olan sizsiniz, çünkü, DÜNYA HASSAS KALPLER İÇİN BİR CEHENNEM!
Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar
Bakırköy Akıl Hastanesi'nden AnılarLatif Ruhşat Alpkan · Okuyan Us Yayınları · 2013103 okunma
226 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
Güzel şeyler öğrenebileceğiniz bir kitap kesinlikle tavsiye ederim. Eğlenceli olduğu kadar hüzünlendirici hikayeler de var içinde. Bazen okurken güldüm bazen hüzünlendim.
Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar
Bakırköy Akıl Hastanesi'nden AnılarLatif Ruhşat Alpkan · Okuyan Us Yayınları · 2013103 okunma
Reklam
226 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Ef sa ne hatta efsanenin de ötesinde bi yolculuğa çıktım bu kitabı okurken. Bizim deli diye adlandırdıklarımızın bizden akıllı olduğunu, düşüncelerinin daha derin olduğunu gördüm. Hem hüzünlendim hem bilgilendim. Akıcı bir dille kaleme alınan bu eser mutlaka kütüphanenizde olmalı :)
Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar
Bakırköy Akıl Hastanesi'nden AnılarLatif Ruhşat Alpkan · Okuyan Us Yayınları · 2013103 okunma
226 syf.
·
Puan vermedi
Akıllı geçinenler ve onların deli diye hitap ettikleri bu kitapta, akıllıların çokta akıllı olmadığını da görüyoruz. Akıl çözümlemeler için en çok gerekli ise... Okurun öğrenirken keyif aldığı kitaplardandır.
Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar
Bakırköy Akıl Hastanesi'nden AnılarLatif Ruhşat Alpkan · Okuyan Us Yayınları · 2013103 okunma
226 syf.
·
Puan vermedi
Çok şey ümit ederek okuduğum fakat, beklediğimin çok altında kalan bir kitap. Böyle düşünmemin en önemli sebebi, üslubun kavramsallıktan ziyade, arkadaş sohbeti şeklinde oluşu, anlatımın hasta perspektifinden değilde, yazarın kendi muhayyilesinden birşeyler katıp, daldan dala atlaması, Hastanenin tarihinin dahi özne olarak hastalardan daha öncelikli olması, eleştirilmesi gerekilen hususlar. Tüm bunlara rağmen Latif Beyin duygusallığı, çabasının samimiyetine olan inancımı güçlendiren bir unsur. Hürmetler ederim Latif bey.
Bakırköy Akıl Hastanesi'nden Anılar
Bakırköy Akıl Hastanesi'nden AnılarLatif Ruhşat Alpkan · Okuyan Us Yayınları · 2013103 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.