Bakışınla Aydınlanır Dünya
Susanna TamaroBy Number of Pages Bakışınla Aydınlanır Dünya Quotes
You can find By Number Of Pages Bakışınla Aydınlanır Dünya quotes, by number of pages Bakışınla Aydınlanır Dünya book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bu yüzden bana sezgi dolu bir yürek ver.
Eski Ahit, "1. Krallar", 3:9
Sayfa 9Kitabı okudu
Adını yazarak başla,
Bir iz kalsın geriye, kurşunkalem karası
Yankılansın beyazlıkta. Birkaç harf Onlarca yılın anısı, sayfanın sessizliği hazır kendini açmaya, kabul etmeye ve dağıtmaya. Beyazında boy göstersin beyaza yer bırakmasa da kâğıdı aşan kalem ve Damla damla teslimiyet yayılsın içinde; Pierluigi ve sonra Cappello, tek bir solukta adın;
Ve adın içinde kendini göz önüne sermekten
kaçınan ve merhamete sığınmış o adam kül kadar hafif. Parmaklar arasındaki hava
gibi serin. Yok oldu bir bulut gibi. Pierluigi Cappello
Sayfa 11Kitabı okudu
Sonbahar sadece yaprakların değil insanlar için de!
Düşen yapraklar hala ağaçların dibindeler… Üzerlerinde yürüyen bize ise insafsızca hayatın ne kadar geçici olduğunu anımsatıyorlar.
Sayfa 13Kitabı okudu
Düşen yapraklar hâlâ ağaçların dibindeler, kökleri ve o beklenmedik sıcaklığa sığınan minik yaratıkları ısıtıyor.
Üzerlerinde yürüyen bize ise insafsızca hayatın ne kadar geçici olduğunu anımsatıyorlar.
Sayfa 13Kitabı okudu
Sadece kış mevsiminin dünyaya armağan edebildiği o sessizlik sarıp sarmalıyordu beni. Her şey beklemede, her şey içine dönmüş.
Sayfa 13Kitabı okudu
Her şey beklemede, her şey içine dönmüş. İşte benim en sevdiğim dönem. Düşüncelerin berraklaştığı, yüreğin çocuksu hafifliğe büründüğü günler. Sanki ne gölgelerin ne de ani kötülüklerin tehdidi var. Her şey ışıl ışıl ve bu
ışıktan şüphe etmek mümkün değil.
Sayfa 13Kitabı okudu
“Düşen yapraklar hâlâ ağaçların dibindeler, kökleri ve o beklenmedik sıcaklığa sığınan minik yaratıkları ısıtıyor. Üzerlerinde yürüyen bize ise insafsızca hayatın ne kadar geçici olduğunu anımsatıyorlar.”
Sayfa 13Kitabı okudu
Geçici hayatlar
Bir de bugün gibi günler olur. Gökyüzünün donuklaştığı, ağaçların çıplaklığını aniden ortaya koyduğu. Birbirine dolanmış çizgiler yumağından başka ne kalmıştır dallardan geriye? Karşıdaki tepenin kestane ve meşe ağaçları kararsız bir elin çizdiği bir dizi sırıktan farklı görünmüyor. Sanki sabrı tükenmiş ve kâğıda öfkeyle darbeler indiren ve onu ince çizgilerle dolduran bir el: gövdeler, dallar, ince dallar, sonbaharın soymasından sonra onlardan geri kalanlar. Düşen yapraklar hâlâ ağaçların dibindeler, kökleri ve o beklenmedik sıcaklığa sığınan minik yaratıkları ısıtıyor. Üzerlerinde yürüyen bize ise insafsızca hayatın ne kadar geçici olduğunu anımsatıyorlar.
Sayfa 13Kitabı okudu
İşte benim en sevdiğim dönem. Düşüncelerin berraklaştığı, yüreğin çocuksu hafifliğe büründüğü günler. Sanki ne gölgelerin ne de ani kötülüklerin tehdidi var. Her şey ışıl ışıl ve bu ışıktan şüphe etmek mümkün değil.
Sayfa 13Kitabı okudu