“Kar senin var olduğun günlerin üzerine yağıyor. Daha sonra, saydığım ayak izlerini, beyazlık örtüyor. Gökyüzünün gizliden ağlaması çamların dibindeki kozalakların içinde, ruhları kıyan sessizlikte... Ve kimi zaman bizi yukarı itiyor, daha yukarı... Orada tam zamanında söylenmiş taş misali sözler var, soğukta bulutlara emanet edilmiş olanlar...”