Anti-Otoriteryanizm ve İktidarın Altüst Oluşu

Bakunin'den Lacan'a

Saul Newman

Most Liked Bakunin'den Lacan'a Posts

You can find Most Liked Bakunin'den Lacan'a books, most liked Bakunin'den Lacan'a quotes and quotes, most liked Bakunin'den Lacan'a authors, most liked Bakunin'den Lacan'a reviews and reviews on 1000Kitap.
İktidar, yukarıdan değil aşağıdan işleyebilir. * *Stirner'e göre de, devlet kendisine ait hiçbir özü olmayan boş bir iktidar yeridir: birliği bir yanılsamadır.
Sayfa 144 - pdfKitabı okudu
Stirner'in savunduğu gibi: "Öze dayanan ilişki gerçek bir şeyle değil hayaletle kurulan bir ilişkidir.
Sayfa 111 - pdfKitabı okudu
Reklam
Anarşistlere göre devlet iktidarı, onu kontrol edenler üzerindeki bozucu etkisi yoluyla kendisini daimi kılar. Bu Bakunin'e göre, gerçek tahakkümün yattığı yerdir: "Hepimiz elbette samimi sosyalistler ve devrimcileriz, buna rağmen bize iktidar bahşedilseydi (...) şu anda olduğumuz noktada olmazdık".
Sayfa 65
Yaşam, Nietzsche'ye göre, mücadelenin tanınması ve kabul edilmesidir: hiçbir sabit anlamın, özün ya da istikrarlı kimliğin var olmadığının kabul edilmesidir. Bunların temelinde, onları doğası gereği istikrarsız ve yeniden yoruma açık kılan bir güçler çatışma­sı daima olur.
Anarşistler, eski klişenin zannettiği gibi her türlü otoriteyi reddetmezler. Aksine, Mihail Bakunin'in belirttiği gibi, "doğa yasaları"nda somutlaşan otoriteye mutlak itaatlerini bildirirler. Bakunin'e göre doğa yasaları insan varlığının esasıdır. Doğa yasalarının bizi sarmaladığına, şekillendirdiğine ve içinde yaşadığımız fiziksel dünyayı belirlediğine inanır. Dolayısıyla insan bu yasalarca belirlenmiştir. Bu otorite biçiminden hiçbir kaçış yoktur. İnsan doğa yasalarına ne kadar direnmeye çalışırsa, kendisini o kadar bu yasalara tabi olmuş bulur: "Hiçbir şey, onların hakimiyetinden kendini kurtaramaz; insan onların kayıtsız şartsız kölesidir." Bununla birlikte, anarşistler bunun bir kölelik biçimi olmadığını savunur, çünkü bu yasalar insana dışsal değildir. Aksine, doğa yasaları insanı oluşturan şeydir, insanın özüdür. İnsan doğal bir sistem içinde oluşur; doğanın parçasıdır ve bu yüzden onun yasalarına tabidir. İnsan içinden çıkılamayacak şekilde doğal, organik bir toplumun parçasıdır: "İnsan toplumu yaratmadı; toplum İnsan'dan önce var oldu," diye iddia eder Kropotkin.Bu nedenle, doğal otorite (doğa yasaları) insan varlığının dışında değildir: "bu yasalar bize dışarıdan gelmez, tabiatımızda vardır, doğamızı, fiziksel, zihinsel ve ahlaki olarak tüm varlığımızı oluşturur." Doğa yasaları insan doğasını meydana getirirler. İnsanın özünü belirlerler.
Sayfa 75 - pdfKitabı okudu
Özgürlük eşitliğe söylemsel olarak bağlı olduğundan dolayı eşitliğin aleyhine ve bu nedenle cinsel, dinsel, ırksal vb.- eşitliği yadsımak için kullanılamaz -bu şekilde özgürlüğü de yadsır. Bu, dediğimiz gibi, özsel bir temel değildir: bir insan doğası kavramına, özgürlükle eşitlik arasındaki özsel karşılıklı bağlılığa dayanmaz. Daha çok, iki terim arasındaki bulaşmanın söylemsel olarak inşa edilmiş olan ilişkisine dayanır.
Sayfa 261 - pdfKitabı okudu
Reklam
250 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.