Anti-Otoriteryanizm ve İktidarın Altüst Oluşu

Bakunin'den Lacan'a

Saul Newman

En Eski Bakunin'den Lacan'a Gönderileri

En Eski Bakunin'den Lacan'a kitaplarını, en eski Bakunin'den Lacan'a sözleri ve alıntılarını, en eski Bakunin'den Lacan'a yazarlarını, en eski Bakunin'den Lacan'a yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gerçeğin Siyaseti
Gerçek bastırılamaz: o kendisini ancak başka herhangi bir yerde açığa çıkarır.
Sayfa 245 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Etik Sınırlar
Schurmann'a göre, anarché ontolojik bir anarşizmdir; insan özü gibi evrensel ilkelerin reddi ve evrensel güvenceleri ve bozulmaz temelleri olmayan eylemin onaylanmasıdır.
Sayfa 262 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Lacan okumak
Lacan "obsesif' ve "histerik" özne üzerine yazdı. Obsesif, arzu­sunun nesnesine her yönüyle asla yetişemez, oysa histerik, arzu nesnesinin peşindeki umutsuz takibinde, onun peşinden yetişir ve ötesine geçer. Bu nedenle, ne biri ne de diğeri arzusunun nesnesine ulaşamaz, biri çok öteye gider, diğeriyse yeterince uzağa gidemez. Arzu nesnesi bunların ikisinden de sıyrılır. Diyebiliriz ki, muhte­melen bizim çözümlememizin kaygan ve ele gelmez arzu nesnesi Dışarısıdır -özcü-olmayan bir direniş siyasetiyle pek rahat birlikte durmayan ve yine de paradoksal olarak onun için can alıcı önemde olan bir nosyondur. Belki de ayrıca, iktidara göre dışarıyı hem ima eden hem de arzulayan, ama asla onu tanımlamak için yeterince uzağa gitmeyen Foucault'nun obsesif nevrotik gibi olduğunu söy­ leyebiliriz. Ve belki de Deleuze, Dışarının, bir direniş figürünün pe­ şindeki delice koşusu Dışarıyı metafizik bir arzu kavramının terim­ leriyle tanımlaması yüzünden hepten kaybetmesiyle sona eren bir histeriğe benzetilebilir. Derrida kendi farklılık kavramında bir dışa­rıya muhtemelen en çok yaklaşandır, ama o hala oldukça muğlak kalır. Dolayısıyla, bir dışarısı nosyonu bir direniş siyaseti için zo­runlu olsa da, şimdiye kadar bu çözümlemede fazla değere sahip olmadan oldukça anlaşılmaz ve soyut kalmış görünür.
Yaşam, Nietzsche'ye göre, mücadelenin tanınması ve kabul edilmesidir: hiçbir sabit anlamın, özün ya da istikrarlı kimliğin var olmadığının kabul edilmesidir. Bunların temelinde, onları doğası gereği istikrarsız ve yeniden yoruma açık kılan bir güçler çatışma­sı daima olur.
"kişinin bakışını kendisi yerine dışarıya doğru yönlendirme ihtiyacı hın­cın özüdür: köle ahlakı, var olmak için daima ilk önce düşman bir dış dünyaya ihtiyaç duyar...”
Toplumsal gerçeklik, anarşistlerin savunduğu gibi doğa yasasının evrimi tarafından de­ğil, kendilerini yasaya kaydeden bir güçler çokluğunun sürekli mücadelesi tarafından yönetilir. Hatta doğa yasası güç ve fetihin bir yorumudur.
Reklam
257 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.