Balıkçı ve Oğlu

Zülfü Livaneli
Toplumsal konulara duyarlılığı ile tanınan edebiyatçı ve fikir adamı Zülfü Livaneli, bu kez Ege balıkçılarının ve hayal kurmaktan bile mahrum bırakılan göçmenlerin kaderine eğiliyor. Usta edebiyatçı Livaneli, Balıkçı ve Oğlu ile son yılların en can yakıcı ve büyük dramı “göçmenliği” balıkçı Mustafa, Mesude ve Samir bebek üzerinden anlatıyor. O güne dek sıcak evlerinde televizyondan izledikleri haberlerden aşina oldukları ölü insan bedenleri ve yarı ölü bir bebek evliliklerinin tam ortasına düşerek bir bomba etkisi yaratıyor; aile ilişkilerini bambaşka bir çehreye büründürüyor. Balıkçı ve Oğlu, Ege’nin tarihinden bugününe, balık çiftliklerine ve rant hırsıyla dağlara, kıyılara saldıran şirketlerin yarattığı ekolojik yıkıma dair çok şey söylüyor. Bunun ötesinde göçmenlerin bir bilinmeze doğru göze aldıkları yolculuğu, hayatta kalma çabalarını ya da ölümü; kısacası “deryaya yakın, dünyadan uzak” yaşamlarını odağına alıyor. Livaneli’nin belki de en şiirsel romanı olan Balıkçı ve Oğlu; aile, aşk, ebeveynlik, evlat, kadın dayanışması, dostluk, göç, doğa üzerine çağdaş bir epope. Zülfü Livaneli’nin, uzun bir aradan sonra yazdığı ve heyecanla beklenen yeni romanı Balıkçı ve Oğlu, ustalıkla seçilen tasvirlerle okurun zihninde capcanlı bir anlatı oluşturuyor.
140 sayfa

Yorumlar ve İncelemeler

140 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
İyi ki okuduğum kitaplarından biriydi yine. Livaneli'nin kitaplarının yeri ap ayrıdır bende. Her kitabında toplumsal sorunlardan bahsetmesi, anlatım dili farklı gelmiştir bana. Bir solukta ve elinizden bırakamayacağınız bir kitap olmuş. Hikaye inanılmaz etkileyici. Kesinlikle tavsiyemdir.
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202131,9bin okunma
Livaneli, Mülteciler, KHK'lılar ve Meriç Nehri'nde Boğulan Çocuklar
140 syf.
8/10 puan verdi
Balıkçı ve Oğlu, Zülfü Livaneli'nin son romanı olarak birkaç ay önce piyasaya çıktı. Yayınevini değiştiren Zülfü Livaneli'nin yeni yayınevindeki ilk eseri idi.   Balıkçı ve Oğlu her ne kadar roman
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202131,9bin okunma
Bana yine hüsran...
140 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Benim Livaneli’nin edebiyatçı kimliği ile ilgili derdim var. Bir yerlerden elime geçiyor kitapları; hakkındaki çarşaf çarşaf haberlerle de etkileniyor, okumaya karar veriyorum. Sonuç benim için yine
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202131,9bin okunma
140 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
" Ağlarsa anam ağlar ardımdan "ları dinleyip hıçkırıklarla ağlayan, " Annemin yelkeni olsa açsa da gelse " lerle kınalar yakılırken gözyaşlarına boğulan son nesil bizdik.. Evet
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202131,9bin okunma
Balıkçı ve Oğlu - Zülfü LİVANELİ
140 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
İnsanlığın -her anlamda- can çekiştiği bir noktadayız. Zülfü Livaneli'nin söyleşisinde yer alan bir cümle. Onun eser hakkında söyleşisi ile son buluyor Balıkçı ve Oğlu. 21. yüzyıl düşünüldüğünde
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202131,9bin okunma
140 syf.
10/10 puan verdi
Zülfü Livaneli kendisini ve kalemini takdir ettiğim bir yazardır. Kitaplarında bahsettiği güncel konular ve zamandan kopmayışı bence takdire şayan. Tıpkı
Huzursuzluk
Huzursuzluk
kitabında değindiği gibi
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve Oğlu
kitabında da sıklıkla ülke gündemi dile getirilmiş. En sevdiğim yönü kesinlikle budur. Kitabı okurken asla sıkılmadım sizinde okurken sıkılmayacağınızı umuyorum. Güncel mülteci krizi, denizlerin kirliliği, doğanın git gide yok edilmesi, ülkemizin en güzide köşelerininin birkaç kuruş fazla kazanmak hırsına talan edilip yabancı müşterilere satılması, komşu ülke Yunanistanla olan deniz sorunundan tutun Afganistan ve Pakistan'a kadar uzanan göçmen krizi gibi konulara yer vermiştir. Ben kitabı çok severek okudum kesinlikle sizede tavsiye ederim. Mutlaka okumalısınız.
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202131,9bin okunma
Bir yer bulalım dünyadan uzak!
140 syf.
9/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
“Deniz ekmek kapısı, deniz hayat, deniz sevgili, deniz zalim, deniz suskun, deniz sevecen, deniz öfkeli…” (s.13). Günün birinde herkesten uzak deryaya yakın bir sahil kasabasında yaşamak pek
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202131,9bin okunma
140 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitaba başlar başlamaz kendinizi bir Ege köyünde buluyorsunuz. Ege insanlarına ait yanık bir ten, ince uzun bir boy; tarlada, bağda, bahçede veya denizde çalışmaktan nasırlaşmış eller geliyor
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202131,9bin okunma
İlham...
140 syf.
9/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Birikimi, kültürü, sanatı ve dünyaya bakış açısıyla bana göre bir dünya entelektüeli olan, bizi keşke o yönetse dediğim usta sanatçı Zülfü Livaneli'nin son eseri Balıkçı ve Oğlu. Kendisini okumaya, tanımaya ve sevmeye kendi hayatını yazdığı biyografi romanı ''Sevdalım Hayat'' ile başlamıştım. Akabinde de bütün eserlerini okuyup bitirmek istemiştim. (okumadığım 3 kitabı olsa da şu an) Livaneli'yi takip edenler onun nasıl bir Ernest Hemingway hayranı olduğunu çok iyi bilirler. Kitap çıktığı gün, kitabın adını duyduğum gün Hemingway gibi bir deniz romanı yazdığını anladım. Bu zaten benim açımdan beklenen bir şeydi çünkü Hemingway'in Yaşlı Adam ve Deniz, diğer adıyla da İhtiyar Balıkçı kitabı Livaneli'nin başucu kitabıdır, er ya da geç her yazarın başka yazarlardan ilham aldığını bildiğim için bu ilhamın da bir gün gerçekleşeceğini çok iyi biliyor ve bekliyordum. Balıkçı ve Oğlu, dünyanın kanayan ve malesef hiçbir zaman durmayacak yarası olan savaş mültecilerinin konu alındığı, içine Hemingway'in İhtiyar Balıkçı'sının da bol bol serpiştirilip işlendiği, konu itibariyle ancak Livaneli gibi duyarlı bir sanatçının bu kadar mesafeli ve ajitasyona girmeden yazabileceği çok akıcı bir roman. Sadece 140 sayfa, kısa öz ama etkileyici. Hayranı olduğu yazardan ilham alarak hayran olduğum yazarın yazdığı kitabı okumaktan, iki saat içinde bitirmekten aşırı derece tatmin oldum. Her zamanki gibi kendisine uzun ömürler ve bizlere de nice eserler bırakmasını diliyorum. İyi okumalar :)
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202131,9bin okunma
140 syf.
8/10 puan verdi
·
11 saatte okudu
Entelektüel insanın sesi toplumda çok fazla çıkmaz. Mahalle dedikodularını, kahvehane muhabbetlerini daha çok sever ve bunlara daha çok inanır insanlar. Çünkü düşünme gereği duymazlar. Ne gerek var
Balıkçı ve Oğlu
Balıkçı ve OğluZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 202131,9bin okunma

Yazar Hakkında

Zülfü Livaneli
Zülfü LivaneliYazar · 40 kitap
Zülfü Livaneli, (d. 20 Haziran 1946, Ilgın), Türk müzisyen, senarist, politikacı, yazar ve yönetmen. İlk yılları Tam adı Ömer Zülfü Livanelioğlu’olup, aslen Artvin’in Yusufeli ilçesinden olan Livanelioğlu ailesinin büyük dedeleri Ömer Efendi 93 Harbi’nde Artvin’in Ermeni ve Rus işgaline uğraması üzerine Erzurum’a gelerek Ahmet Muhtar Paşa’nın ordusuna katılmıştır. Ömer Efendi Harput Redif Taburu’na mülazım rütbesiyle atanır. Daha sonra burada çıkan çatışmada şehit düşer. Ömer Efendi’nin tek oğlu olan Zülfü Efendi, Türkiye’nin muhtelif yerlerinde sorgu hakimi olarak görev yapar. Soyadı Kanunu çıktığında babasının geldiği Artvin/Yusufeli/Livane Sancağına izafeten Livanelioğlu soyadını alır. Zülfü Efendi’nin erkek çocuklarından üçü de hakim olmuştur. En büyükleri ve Zülfü Livaneli'nin babası olan Mustafa Sabri Livanelioğlu, Yargıtay Başkanlığı’na kadar yükselmiştir. Kariyeri Ankara Cumhuriyet Lisesi mezunudur. Daha sonraki tarihlerde ABD Fairfax Konservatuarı'nı bitirmiştir. Zülfü Livanelioğlu bağlama çalmayı teyzesi Nazmiye (Türeli) Yücel'in eşi olan eniştesi Turhan Yücel'den Ilgın'da yaşadığı yıllarda ve yaz tatillerinde öğrendiğinde, eniştesi Turhan bey'in kendisine hayatını değiştirecek bir sermayeyi hediye ettiğinden haberi yoktu. Zülfü Livaneli, müziği ile birçok ulusal ve uluslararası ödül aldı ve eserleri Joan Baez, Maria Farantouri, Maria del Mar Bonet, Leman Sam gibi onlarca yerli ve yabancı sanatçı tarafından yorumlandı. Kültür, sanat ve politika alanında Türkiye’nin önemli isimlerinden birisi olan sanatçı, sanat yaşamı boyunca 300'e yakın besteye ve 30 film müziğine imzasını attı. Türkiye'den ansızın ayrılarak İsveç'e sürgün yıllarında bulaşıkçıklık dahil muhtelif işlerde çalışan Livaneli'nin en büyük arzusu bir gün Türkan Şoray ile tanışabilmek ve o zaman Türkiye'de suçlanan kişilerin uğrak yeri haline gelen İsveç'te bulunan ünlü yazar, gazeteci veya şairlerle karşılaşabilmekti. Bugüne kadar dört uzun metrajlı film yönetti: "Yer Demir Gök Bakır", "Sis", "Şahmaran" ve "Veda". Valencia Film Festivali'nde "Altın Palmiye" ve 1989'da Montpelier Film Festivali'nde "AltınAntigone" ödülüne layık görüldü. "Sis", "En iyi Avrupa Film Ödülü"ne aday gösterildi. Sanatçının filmleri Türkiye, ABD, Fransa, Almanya, İsviçre ve Japonya'da gösterime girdi ve BBC, WDR, İspanya, Kanada ve Japon televizyonları gibi birçok televizyon şirketine satıldı. Ekim 1986'da Cengiz Aytmatov'un daveti üzerine Federico Major, Yaşar Kemal, Arthur Miller ve diğer ünlü sanatçı ve düşünürlerin katıldığı Kırgızistan ve daha sonra Wengen, Granada ve Mexico City'de toplanan Issyk-Kul Forumu'nda yer aldı. Livaneli, Elia Kazan, Jack Lang, Vanessa Redgrave, Arthur Miller, Mikhail Gorbaçov, Mikis Theodorakis gibi ünlü kişilerle birlikte dünya kültürünün ilerlemesi ve dünya sanatlarının gelişmesine katkıda bulunmak üzere çalışmalarda bulundu. 1996 yılında Paris’te merkezi bulunan UNESCO (Birleşmiş Milletlerin Eğitim Kültür Bilim Kurulu) tarafından büyükelçilik verilen sanatçı Livaneli, 1978 yılında yaptığı "Nazım Türküsü" adlı albümde Nazım Hikmet'in şiirlerinden bestelediği şarkıları bir araya getirdi. "Arafatta bir çocuk", "Geçmişten Geleceğe Türküler", "Sis", "Orta Zekalılar Cenneti", "Diktatör ile Palyaço", "Sosyalizm öldü mü", "Engereğin Gözündeki Kamaşma" ve "Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm" ve "Mutluluk" ve Leyla'nın Evi, Sevdalim Hayat, Son Ada ve Sanat Uzun, Hayat Kisa, Serenad kitaplarının yazarı olan Livaneli, hâlen Vatan Gazetesi'nde köşe yazarlığına devam etmektedir. Sanatçı uluslararası kültür çevrelerinde tanınmakta ve saygı görmektedir. Ömer Zülfü Livaneli Ülker Hanım'la evlidir ve bir kızı vardır. Kızı Aylin Livaneli eğitimi ve yaptığı pek çok işten sonra müzik ile ilgilenmiş. 5 albüme imza atmıştır. Müziğe ara veren Aylin Livaneli şuan yurt dışında ekonomi üzerine eğitim almaktadır. Yayınlanmış 3 kitabı bulunmaktadır. Livaneli vejetaryendir. 19 Mayıs 1997 tarihinde, Ankara Hipodrom meydanında verdiği konsere 500.000 kişinin katılmasıyla Türkiye'nin en büyük konserini gerçekleştirme ünvanını kazanmıştır. Siyasi kariyeri Livaneli 1994 yerel seçimlerinde, Sosyaldemokrat Halkçı Parti'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday oldu. Anavatan Partisi'nin adayı İlhan Kesici, Refah Partisi'nin adayı Recep Tayyip Erdoğan ve Doğru Yol Partisi'nin adayının Bedrettin Dalan olduğu çekişmeli seçim sürecinde oyların %20,30'unu alan Livaneli üçüncü geldi. Erdoğan ise %25,19'luk bir oranla Belediye Başkanı seçildi. Livaneli, 2002 genel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi'den İstanbul milletvekili seçildi. Partinin 13. Olağanüstü Kurultayı'nda yeter sayıda imza bulamadığı için genel başkan adayı olamadı ve parti yönetimini ağır şekilde suçlayarak istifa etti. Livaneli, istifasını açıklarken şunları söyledi: "CHP yönetimi, Atatürk'ün laik, devrimci, halkçı, çağdaş ve reformcu çizgisini 21. yüzyıla taşıyamadığı için ülkemizi içinden çıkılması güç bir siyasi karmaşaya sürükledi. Bu büyük tarihsel ve siyasi kaymayı engelleyebilmek ve CHP'yi özündeki devrimci, reformcu ilkelere tekrar kavuşturabilmek için, parti içinde her düzeyde büyük çaba harcadım. Ama ne yazık ki bu çabalar da diğerleri gibi sonuçsuz kaldı. Partideki muhalif fikir ve kişileri yok etme alışkanlığı, bu kurultaydan sonra da bir kıyıma dönüşerek devam ediyor. CHP içinde kalarak mücadele etme yolları artık tükendi. Parti, örneği görülmemiş bir şekilde antidemokratik ve oligarşik bir yapıya dönüştürüldü."
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.